Kur'an'ı Cüzleriyle Tanıyalım: 2. Cüz

Kur'an'ı Cüzleriyle Tanıyalım: 2. Cüz

•     Kur’an’ın muhtevasını bilmek, Allah’a sarılmak ve O’nun dinine sahip olmak demektir.

•     2. cüz boyunca Bakara Sûresi devam eder.

•     Bu cüzde Yahudiler ile ilgili ayrıntılar devam etmektedir. Medine’de bulunan Yahudilerin, kıblenin Mescid-i Aksa’dan Mescid-i Haram’a doğru değişmesi üzerine provokasyon yaptıkları anlatılır.

•     Aynı zamanda kıblenin niteliği, kıblenin değişiminin ayrıntıları ve insanın nefis tezkiyesi (yani kaliteli ve içini arındırmış Mümin olmanın önemi ve şekli) anlatılır.

•     “Sabır” kavramı, ağır vurgularla Mü’min’in önüne konur. Bir Mü’min’in, sabırla Allah’ın rızasına nasıl kavuşacağı, özellikle ağır ikazlı ayetlerde doğrudan ve ayrıntılı cümlelerle anlatılır.

•     2. cüzün konuları arasında Ramazan orucu ve buna ait hükümler de yer almaktadır.

•     Aynı şekilde İslam dininin 5. temel esası olan hac ibadetine ait bazı hükümler de anlatılır. Ancak haccın, orucun, Ramazan’ın ve namazın tüm ayrıntıları 2. cüzde yer alıyor diyemeyiz. Tam olarak ayrıntılı bilgiler Kur’an’da yer almaz; ayrıntılı bilgileri biz Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin sünnetinde görürüz.

•     Kur’an-ı Kerim ana hatları çizer; Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin sünneti ayrıntıları içerir.

•     2. cüzün içeriğinde bulunan konulardan birisi de aile ve karı-kocalık ahkamına ait ayrıntılardır. Nikah, boşanma ve emzirme konuları; hac ve oruç gibi konulardan daha ayrıntılı anlatılır.

•     Allah Teâlâ; nikah, boşanma ve emzirme gibi aile içi konuları bize anlatırken, bunları ahirete iman etmenin bir gereği olarak kabul edip uygulamamız gereken konular olarak anlatmaktadır.

•     Kur’an ayetleri yer yer, “Eğer Allah’a ve ahiret gününe iman ediyorsanız…” diye biter. “Eğer ahiret gününe iman ediyorsanız…” demek “Eğer Mü’min iseniz…” demektir. Yani buradan anlaşılıyor ki Mü’min iseniz Allah’ın bu hükümlerini kabul edeceksiniz; etmiyorsanız da Mü’min değilsiniz.

•     2. cüzün konularından birisi de Câlût kıssasıdır. Câlût kıssası, İsrâiloğulları ile ilgili olan kıssalardan birisidir. Kıssa; Câlût ve Tâlut isimli iki şahsiyet ve o sıralar genç olan Davud aleyhisselam arasında geçmektedir. Burada Allah sabrın önemini vurgular. Başarının ve zaferin, çokluk yahut azlıkla ilgili değil, Allah’a yakınlık ve sebatla ilgili olduğu mesajı verilir.

•     Bu kıssaya göre, bir işin sonuna kadar dayanabilen yürekli insan sayısının azdır. Zira Câlût olayında büyük bir ordu yola çıktı ancak sonunda bu ordudan çok az kimse kaldı; birçoğu sebat edemedi.

•     Rabbimiz, “Azınlık da olsa hak üzere olanlar galip olur!” gerçeğini 2. cüzün son diliminde anlatır.

•     Cüzün sonunda, Allah’ın evrende uyguladığı kanunlardan birisi olan hakkın karşısında batılı/iyinin karşısında kötüyü yaratmış olması anlatılır.

•     Dünyada sadece iyiler ya da sadece kötüler veya sadece Mü’minler ya da kafirler olmayacağı haber verilir. İyi-kötü yahut Mü’min-kafir şeklinde karma bir hayat var olacaktır.

0 Yorum

Bu içerik ile ilişkili bir yorum bulunmamaktadır.
Yorum Yap