Dinlenmeyen Çocuklar Yaralanır
Etrafımızdaki dünyayla kurduğumuz ilişkilerin nasıl olacağı, ne şekilde süreceği ve bittiği zaman nasıl biteceği ekseriyetle çocukluk yıllarımızda şekillenir. Çocukluğu sağlıksız şekillenen kişilerin, büyüyünce kendileri ve çevreleriyle kurduğu ilişki ve iletişim de ciddi şekilde sağlıksız olabiliyor. Çocukluğumuzu şekillendiren en önemli unsurlar da takdir edersiniz ki başta anne baba olmak üzere ailemiz, yakın büyüklerimiz ve yine önemli ölçüde öğretmenlerimizdir.
Çocukların, hayatlarının kalanını belirleyen bu “şekillenme” dönemlerini en güzel, en sağlıklı ve bereketli şekilde geçirebilmeleri noktasında, onu yetiştirmede rol oynayan herkese önemli görevler düşüyor. Bu görevlerin de en başında, çocukla kurduğumuz iletişim ve ilişki şekli geliyor. Çünkü çocuk, kendine ve dünyaya dair en güçlü yargılarını bu yollarla veriyor. Umursanmamış, görmezden gelinmiş bir çocuk, kendini önemsiz ve değersiz gördüğü için başta kendisine sonra çevresine faydalı bir yaşayıştan uzak, neşesiz ve amaçsız bir hayat sürebilir. Çünkü kendini ve dolayısıyla da çevresini bir iyiliğe layık göremiyor. Veya tam tersi; hayatını, kendini göstermek için heba ettiği bahtsız bir yolculuğa da çevirebilir. Dolayısıyla onlarla kuracağımız iletişim ve ilişki şekli hayati bir rol oynuyor. Bu sebeple de yazıda, çocuklarımızla olan bu iletişim ve ilişki şeklinin bir parçasını oluşturan ama yeri çok önemli olan “çocuğu dinlemeye” dair birkaç önemli noktaya değineceğiz.
Dinlemeye Hazır Olun
Çocuğunuzu dinlemeye geçmeden önce yapmanız gereken şeyleri yapıp ihtiyaçlarınızı karşılayın. Dinlenmeniz gerekiyorsa dinlenin, bulaşıkları halletmeniz gerekiyorsa halledin, yazılacak yazılar, atılacak mailler, aranacak kişiler… her ne ise kafanıza takılıp da çocuğunuzu dinlerken sizi bölebilecek olan o şey, onu halledip öyle geçin çocuğunuzun karşısına ki onu gönül rahatlığıyla tam olarak dinleyebilin.
Dikkatiniz Çocukta Olsun
Halledilecek işler uzayıp gidiyorsa, çocuğu dinlemeye bir türlü fırsat oluşmuyorsa veya çocuk sizinle o an konuşmak istediğini söylerse elinizdeki iş, önünüzdeki uğraş her ne ise, hayati bir şey olmadığı sürece onu hem elinizle hem zihninizle bir kenara bırakıp çocuğunuzu dinlemeye geçin. Çünkü sizin kendisini yetiştirmenizi bekleyen bir çocuk, işleriniz arasındaki en önemli olanlardandır. Kimse kitap okurken veya önemli bir rutinini yaparken patlayan bir musluğa veya çıkan bir yangına kulak tıkayıp da kitabını okumaya veya rutinini yapmaya devam edemez. Elimizdeki uğraşı bırakıp da çocuğunuzu veya bir başkasını dinlediğiniz zaman aslında ona şu mesajı vermiş olursunuz: “Sana önem veriyorum. Seninle ve anlattığın şeylerle ilgileniyorum. Çünkü sen benim için hem önemli hem de değerlisin.“ Bu sebeple birer yetişkin olarak öncelikli olanlarla önemli olanları birbirinden ayırabiliyor olmamız gerekir.
Dinlemeyi Engelleyebilecek Şeyleri Halledin
Konuşmaya başladıktan sonra çıkabilecek herhangi bir engelleyici unsura yönelmeyi mümkünse erteleyin. Gelen bir telefon aramasını, daha sonra döneceğinizi belirterek kısa kesip bir an önce çocuğunuza dönün. Yahut evdeki birinden gelen bir talebe, o an çocuğu dinlediğinizi belirtip konuşmadan sonra ona yardımcı olacağınızı söyleyin. Ona, böylece sadece güvende hissedebileceği bir ebeveyn imajı değil, aynı zamanda dinleme becerisi de vermiş olursunuz.
Şimdi Vakti Değilse Ne Zaman?
Müsait olma durumunuz, psikolojik durumunuz vs. çocuğunuzu dinlemeye elverişli olmayabilir. Bu doğal bir durumdur. Fakat bu durumda bile, çocuğunuzu eli boş göndermeyip onun için, kendisini dinleyebileceğiniz bir zaman tayin edin. Onu, o an neden dinleyemeyeceğinizi açıklayabileceğiniz ölçüde açıklayıp tayin edilen vakitte konuşmak üzere sözleşmiş olun. Çocuğu, elinde bir sorun, içinde bir ihtiyaçla belirsizlikler içinde ve tek başına bırakmayın. Çocuğunuzun, siz ebeveyninden aldığı güvene ihtiyacı var ve güven, belirsizlikle bir araya gelemez.
Dinlerken Aktif Olun
Size bir şeyler anlattığı sırada, anlatmasını kolaylaştıracak açıcı sorular sorun. “O an ne hissettin?”, “En çok hangisinde zorlandın?”, “Arkadaşlarının tepkisi ne oldu?” gibi. Bir şeyleri anlatırken zorlandığını hissettiğinizde ona kendini daha net ifade etmesi için yardımcı olun. “Yani şunu mu demek istiyorsun?” “Şu şekilde mi düşünüyorsun?” gibi.
Dinlerken ve konuşurken çocuğunuza bakın. Başka yönlere dönmeniz, bakmanız veya başka şeylerle ilgilenmeniz ona, kendisine önem verilmediği ve dinlenilmediği hissi verebilir. Anlattığı detaylarla ilgilendiğinizi, küçük ayrıntılıların bile farkında olduğunuzu ve hatırladığınızı ona göstermeniz çok hoşuna gidecektir. Arkadaşlarının isimlerini, önceki anlattığı olayları, o olaylarda hissettiği duyguları… Böylece kendine ve dolayısıyla çevresine karşı ilgili, duyarlı ve saygılı bir birey olma yolunda büyük bir adım atmasına yardımcı olmuş olursunuz.
Onu Konuşması İçin Cesaretlendirin
Kimi çocuklar yaşadığı her şeyi anlatan, konuşmaktan ve anlatmaktan zevk alan dışa dönük, coşkulu bir yapıya sahipken kimileri konuşmak ve anlatmak için sizden bir adım, bir yardım veya bir teşvik bekleyebilir. Evdeki kalabalığın içinde kendine söz hakkı bulmakta zorlanabilir. Anlatmak istediği şeylerden ötürü alacağı tepkilerden korkuyor olabilir, utanıyor olabilir, düşünemiyor olabilir… Ona zaman ayırın. Size korkmadan her şeyi anlatabileceğinin farkında olabileceği bir güven verin ona. Kolay sorularla başlayın. Sohbetin rotasını, onun belirlemesine izin verin ki içinde ifade etme ihtiyacı olan şeyleri engellenmeden ifade edebilsin. Bu imkânı yakalaması için ona vakit ayırın. Fakat bu vakitte onun kötü notlarını, kirli kıyafetlerini veya dağınık odasını konuşmamak gerektiğini de takdir edin.
Son Olarak
Son olarak şunu da unutmayalım ki bugün dinlediğiniz çocuklar, yarın sizi dinlemesini isteyeceğiniz yetişkinler olacaklar. Onlara dinlemeyi, onları dinleyerek öğretin. Hayattan öğreneceği şeyleri, sizin kendilerini dinlediğiniz gibi dinleyecek; hayatı anlama şekillerini, kendilerini anladığınız şekilde oluşturacaklardır. Onlara öğrenmeyi, onlara anlamayı; onları anlayarak, anladığınızı ve nasıl anladığınızı göstererek öğretin. Çocuklara, olmalarını ve benzemelerini istediğiniz örnekleri bizzat kendiniz, kendi üstünüzde gösterin. Bu en etkili öğretme ve öğrenme şeklidir.
0 Yorum