İstihare Nedir, Nasıl Yapılır?

İstihare Nedir, Nasıl Yapılır?

Sözlükte “hayırlı olanı isteme” anlamına gelen istihare, terim olarak “bir iş veya davranışta Allah katında hayırlı olanı kılınan nafile bir namaz ve dua ile talep etme” manasında kullanılır.[1]

İnsanlar, bazen kendileri için önemli bir karar verecekleri veya bir seçim yapacakları zaman dünya ve ahiret bakımından kendileri için hangisinin daha hayırlı olacağını bilemezler. Bunu anlayabilmek için istişare ederler ve Allah’tan yardım dilerler. Bu açıdan istihare; bir bakıma yapılacak işin hayırlı olmasını, hayırlı ise gerçekleşmesini Allah’tan dilemek ve O’ndan yardım istemektir.

İnsanın şer zannettiğinin hayır olabileceğini[2], bir şey hayırlı olduğu hâlde ondan hoşlanmayabileceğini, şer olduğu halde sevebileceğini[3], her türlü hayrın O’nun elinde bulunduğunu, her şeye gücünün yettiğini[4], bir işe girişirken başkalarına danışmak ve karar verince de Allah’a güvenip dayanmak gerektiğini, böyle yapanlara Allah’ın yeteceğini[5] ifade eden ayetler İslâm’da istiharenin dayandığı temel çerçeveyi oluşturur.

Âlimlerin sünnet veya müstehap saydıkları istiharenin meşruiyeti Câbir b. Abdullah radıyallahu anhtan rivayet edilen şu hadise dayandırılmaktadır: “Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, Kur’an’dan bir sure öğretir gibi işlerimizin tamamında bize istihareyi öğretiyor ve şöyle buyuruyordu: ‘Biriniz bir şey yapmaya niyet edince farz dışında iki rek‘at namaz kılsın ve arkasından şu duayı yapsın:

Allah’ım! Sen’den, Sen’in ilim ve kudretinden hayır beklerim. Sen’in büyük lütfundan talep ederim. Sen’in her şeye gücün yeter, benimse yetmez; Sen bilirsin, ben bilmem. Sen bütün gizlilikleri bilensin. Allah’ım! Şu benim işim dinim için dünyam ve ahiretim için Sen’in ilminde hayır diye yer almışsa onu bana nasip et, onu kolaylaştır ve uğurlu kıl. Eğer şu işim dinim için dünya ve ahiretim için Sen’in ilminde kötü diye yazılmışsa onu benden, beni de ondan uzaklaştır. Hayır nerede ise onu nasip et ve gönlümü ona yönelt!’ Peygamber aleyhisselam sözüne devamla, ‘İstihareyi yapan kişi bu sırada işini de söylesin’ buyurdu.”[6]

İstihare namazı mendup olup birinci rekâtında Fatiha’dan sonra Kâfirûn Suresi, ikinci rekâtında Fatiha’dan sonra İhlâs Suresi okunur. Namazdan sonra istihare duası yapılır. Efendimiz aleyhisselamın tavsiye ettiği istihare duası şu şekildedir:

اللَّهُمَّ إِنِّى أَسْتَخِيرُكَ بِعِلْمِكَ وَأَسْتَقْدِرُكَ بِقُدْرَتِكَ ، وَأَسْأَلُكَ مِنْ فَضْلِكَ الْعَظِيمِ ، فَإِنَّكَ تَقْدِرُ وَلاَ أَقْدِرُ وَتَعْلَمُ وَلاَ أَعْلَمُ وَأَنْتَ عَلاَّمُ الْغُيُوبِ ، اللَّهُمَّ إِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنَّ هَذَا الأَمْرَ خَيْرٌ لِى فِى دِينِى وَمَعَاشِى وَعَاقِبَةِ أَمْرِى - أَوْ قَالَ عَاجِلِ أَمْرِى وَآجِلِهِ - فَاقْدُرْهُ لِى وَيَسِّرْهُ لِى ثُمَّ بَارِكْ لِى فِيهِ ، وَإِنْ كُنْتَ تَعْلَمُ أَنَّ هَذَا الأَمْرَ شَرٌّ لِى فِى دِينِى وَمَعَاشِى وَعَاقِبَةِ أَمْرِى - أَوْ قَالَ فِى عَاجِلِ أَمْرِى وَآجِلِهِ - فَاصْرِفْهُ عَنِّى وَاصْرِفْنِى عَنْهُ ، وَاقْدُرْ لِى الْخَيْرَ حَيْثُ كَانَ ثُمَّ أَرْضِنِى به.[7]

İbadet ve sevap işlemek gibi iyi olduğu, haram ve günah gibi kötü olduğu kesin olarak bilinen şeylerde istihare yapılmaz. İstihare, kişinin gerekli bütün çabayı sarf edip araştırma ve istişarelerini tamamladıktan sonra hakkında hayırlısını takdir etmesi için Allah’a dua etme, kulluk şuurunu canlı tutma ve ortaya çıkacak sonuca rıza göstererek ruh sağlığını koruma gibi pek çok faydası olan bir ibadettir. Bu sebeple de iyi veya kötü olduğu açık şekilde bilinen bir şeyi yapıp yapmama konusunda değil gerek dünyevi gerek uhrevi bakımdan kişi hakkında hayırlı olup olmayacağı kestirilemeyen işlerde söz konusu olabilir.

Kişinin olumlu veya olumsuz bir karara varamaması hâlinde Enes b. Mâlik radıyallahu anhtan gelen bir rivayete dayanarak istihare yediye kadar tekrarlanabilir. İstihareden sonra insanın gönlüne bir açıklık gelir ve ilk defa kalbe doğan şeyin hayırlı olduğu kabul edilerek ona göre hareket edilir.[8]

İstihareden sonra rüya görmenin ve bu rüyayı iyiye veya kötüye yormanın dayanağı yoktur. İstihare namazının kılınamaması hâlinde sadece duası okunmakla yetinilir.[9] İstihare namazı kerahet vakitleri hariç her zaman kılınabilir. Bütün mezheplere göre istihare namazının en faziletlisi iki rek‘at olarak kılınanıdır. İstihare duasının namazdan hemen sonra ve kıbleye dönülerek okunması, ellerin kaldırılması ve dua adabına riayet edilmesi, duanın kabul olma ihtimalini arttıran güzel davranışlar olarak telakki edilmiştir.

Enes b. Mâlik radıyallahu anhtan nakledilen hadis-i şerifin devamında Resûl-i Ekrem aleyhisselam “Sonra kalbine ilk doğan duyguya/düşünceye bak, ona uygun davranman hayırlı olur.” buyurmuştur. Buna göre istiharenin sonucunda insanın içine ferahlık, genişlik, iç huzuru gelirse o işle ilgili kolaylıklar vaki olursa o işi yapması; sıkıntı, huzursuzluk ve darlık hâli doğarsa zorluklarla karşılaşırsa yapmaması daha hayırlı görülmüştür.

Âlimlerimiz, hadislerde ifade edildiği şekliyle meşru istiharenin bundan ibaret olduğunu; ayrıca bir işaret almak amacıyla kişinin veya bir başkasının onun adına rüya görmek üzere uyumasının herhangi bir dayanağının olmadığını söylemişlerdir. Ayrıca, istihare ile birlikte istişare etmesinin de sünnete uygun bulunduğunu söyleyerek kişinin her ikisini de ihmal etmemesi gerektiğini kaydederler.

İstişare, içinde bulunduğun tablonun tarafsız bir şekilde dışarıdan değerlendirilmesidir. İstişare döneminde önemli olan süre değil kararlılığın oluşmasıdır. İstişare ederken de yapılacak işin uzmanına danışılmalıdır. Bir mahallede meşru bir ticarethane açmak isteyen kimse istişare ederken mahallenin esnafından bilgi alabilir, bu minvalde somut araştırmalarını yapar. Bu konu için gidip bir müftüye danışması gerekmeyebilir. Her iş için o konunun uzmanına başvurmak, hakiki bir istişare yapmış olmak demektir. Olaya sadece duygusal açıdan yaklaşmak da bizim için doğru sonucu vermeyecektir, kriter ve karakterimize uygun olanı araştırmalıyız. İstişare sonuçlandıktan sonra istihare aşamasına geçilmelidir.

Bazı kaynaklarda rüyada beyaz veya yeşil görülmesinin o işin hayırlı olduğuna, siyah veya kırmızı görülmesinin şer olduğuna delalet ettiğine dair nakledilen görüşler şahsî tecrübelere dayanmakta, dolayısıyla dinî bir mahiyeti bulunmamaktadır.[10]

Kişinin bir iş yapacağı ve ileriye yönelik önemli bir karar vereceği zaman istihare yoluyla her şeyi bilen Allah Teâlâ’nın kılavuzluğuna ve yönlendirmesine başvurması, O’ndan yardım istemesi, kişinin davranışlarındaki sorumluluğunu kaldırmamakla birlikte onda bir güven hissi doğuracağı ve takdire rıza göstermesini sağlayacağından önem taşımaktadır. Dolayısıyla istiharenin dinî öğretideki kader, tevekkül ve sabır anlayışıyla yakın ilgisi bulunur.

Normal zamanlarda da istihare duası ve anlamı tefekkür nazarıyla okunabilir. Arapçası ya da tercümesi tane tane hissedilerek Rabbimizi ve kudretini görüyormuş gibi iman ederek, iman heyecanını tazeleyerek okunabilir.[11]

 

[1] Salim Öğüt, “İstihare”, DİA; 2001, c:23, s: 333.

[2] Nur Suresi, 11. ayet-i kerime

[3] Bakara Suresi, 216. ayet-i kerime

[4] Âl-i İmran Suresi, 26. ayet-i kerime

[5] Âl-i İmrân Suresi, 159. ayet-i kerime; Talâk Suresi, 3. ayet-i kerime

[6] Müsned, III, 344; Buhârî, “Daʿavât”, 49, “Tevḥîd”, 10; İbn Mâce, “İḳâme”, 188

[7] Buhârî, Teheccüd, 25; Da’avât, 48; Tirmizî, Salât, 237

[8] İbn Âbidîn, Reddü’l-Muhtar, Kahire, II, 470-471.

[10] Semîr Karanî Muhammed Rızk, el-İstiḫâre, Beyrut 1998, sy: 42-43; İbnü’l-Hâc el-Abderî, el-Medḫal, Kahire 1401/1981, IV, 36-43.

[11] Hafsa Bilgin, Kızlar Aramızda Kalsın, Tahlil yay, İstanbul 2018, s: 216.

0 Yorum

Bu içerik ile ilişkili bir yorum bulunmamaktadır.
Yorum Yap