Yeni Nesil Gençliğe 10 Madde!
Ahmed b. Yusuf es-Seyyid'in "Yeni Nesil Gençliğe" kitabından derlenmiştir.
BAŞARISIZLIKTAN KORKMA!
Başarısızlığın tanımını yeniden yap!
İnsanların çoğunun başarısızlık, fiyasko ve hüsran olarak gördüğü şeyler gerçekte böyle değildir. Aksine fiyasko olarak görünen bu durumlar, başarı, iyi ve makul bir sonuç olarak değerlendirilebilir.
Kendine bir plan çiz ve başarıların için üzerine işaretler koy!
Kişinin başarılı olduğunu hissetmesi ona özgüven verir ve onu ümitli olmaya sevk eder. İşte bu başarı planlı bir şekilde gerçekleştiğinde kişi daha fazla sevinecektir. Ve bırakacağı etki plansız bir başarıya göre daha fazladır.
KİMLİK SORUNU
Müslümanın varlık amacından ve kulluk ilkesinden daha üst bir kimliği yoktur.
Allah Teâlâ şöyle buyuruyor ki: “Allah’ı unutan ve bu yüzden Allah’ın da kendilerine kendilerini unutturduğu kimseler gibi olmayın. Onlar fâsıklardır.”[1]
İnsanın kendisini unutması görünüşüne, yeme içmesine ve kendisine özen göstermemesi demek değildir. Aslında fâsıklar bunlara özen gösterir. Onların kendilerini unutması, varlıklarının amaçlarını idrak edememeleri ve bu nedenle kendi akıbetleri için iyi olacak işlerde olan gevşeklikleri, kulluğun gerektirdiği şeylere sarılmadan uzak oluşlarıdır.
[1] Haşr suresi 19. Ayet
İMAN VE SEBAT MÜCADELESİ
Bu mücadeleyle ilgili olarak yeni nesil gençliğe birtakım tavsiyeler yöneltiyorum:
- Yakîni güçlendiren ve imanı yerinden oynamaz hale getiren kitapları okumak
- Temel dini bilgileri öğrenmek.
- Özellikle fıkıh ve hadis usulüne önem vermek.
- İslam’ın Kur’an mucizesine özel ilgi göstermek.
- Galip medeniyet olan materyalist batı medeniyetini eleştiren kitapları okumak.
ŞÜPHE VE ELEŞTİRİ ARASINDA DÜŞÜNMEK
ROL MODEL SORUNU
İlkeler şahıslardan üstün olduğu zaman insanlar âlimin herhangi bir hatası veya sapması durumunda âlimin kendisini itham ederler, dini veya onun taşımış olduğu ilmi değil.
Hikmet dışı bir iş yapan kişiye “hiç düşünmedin mi?” veya “aklın sana engel olmadı mı?” denildiği gibi ona da: “dinin sana engel olmadı mı?”, “ilmin seni korumadı mı?” denilir.
Ama günümüzde ilkeler zayıflayınca insanların çoğuna göre âlimin hatası veya sapması yalnızca âlimden kaynaklı bir problem olarak sayılmayıp, dinin kendisinden kaynaklı olduğu düşünülüyor. Bu oldukça büyük bir musibet, fitne ve şer kapısıdır.
BAŞARININ 4 ANAHTARI
1. Özellik: İlim
İlmin temeli yöntemdir. İlmini net bir yöntemin üzerine bina etmeyen birisi ömrünün yıllarını yakar da daha sonra istediği hiçbir gayeyi başaramadığı açığa çıkar. İşte bundan dolayı yeni nesil gençliğin ilmini doğru yöntemler üzerine inşa etmesi gerekir.
2. Özellik: İbadet
Yeni nesil, etrafında oyuna - eğlenceye çağıran her türlü etkenlerin bulunduğu, kapitalist seküler kültürün her tarafı kuşattığı, iletişim ağlarının başıboşluğa ve değersiz şeylere olan davetleriyle beraber İslam dışı anlayışların hâkim olduğu bir ortamda dünyaya geldi.
Bütün bu şartlar altında bir gençten farzları gereğiyle yerine getiren, nafilelerden gücü nispetinde artıran bir kul nasıl olur?
İşte gerçek meydan okuma, işte kişinin nefsiyle Allah yolunda cihat edeceği nokta burasıdır.
Kişinin Allah’a bağlanarak, tevekkül ederek, ona yönelerek ve boyun eğerek takvalı olması, son derece önem arz eden bir konudur. İnsanın kuvveti, istikrarı ve yüksek mertebelere ulaşması sadece Allah() ile olur. Bu sebepten dolayı diğer önemli ve öncelikli işlere nazaran en fazla önem ve öncelik vereceğin konu Allah’a ibadetten nasiplenmek olsun. Hemen farzları iyi bir şekilde yapmaya başla ardından da nafileleri.
3. Özellik: Sistematik düşünme
Medya propagandalarının yapılıp gereksiz şeylerin pohpohlandığı şu zamanda yanılmaların ve gereksiz şeylerin popülaritesinden kurtulmak için eleştirel düşünceyi oluşturmamız ve aynı zamanda bu eleştirel düşünceyi, mağrur entelektüellerin çoğunun yaptığı gibi doğruları inkâr etmeye bir vesile haline getirmememiz önemlidir.
4. Özellik: Allah’a davet
Çeşitli alanlarda ve muhtelif yollarla Allah’a davet etme ilkesi için gösterdikleri çaba, önceki nesilde yaygın olarak görülen hususlardan birisidir. Davete olan bu itina, İslamî kasetlerin dağıtılması; gençlere sahillerde nasihat meclislerinin yapılması gibi farklı şekillerde onu yaygın hale getirdi. Bu çalışmalar, madde bağımlısı, ahlaksızlık yapmış, namaz kılmayan, anne babaya isyankâr davranan ve gaflet içerisinde olan birçok gencin hidayete ermesine vesile oldu.
Davetçilerden bir kısmının yapmış olduğu ve insanlar üzerinde olumsuz etki bırakan hataları göz önünde bulundurmadan -ki yapmamız gereken bu hatalardan uzak durmak ve bu meseleyi ciddiye almaktır- yeni neslin içerisinde yaşadığı genel atmosfer, Allah’a davet mottosundan oldukça uzak bir atmosferdir. Hatta tam tersi bir durum söz konusudur. Zira ferdiyetçiliği onaylayıp davet fikrinin imajını zedeleyen ve bunu farklı terimlerle, kavramlarla ilişkilendirerek alay malzemesi haline getiren bir hava var. Mesela davetçilere riyakâr vb. lakaplar kullanılıyor. Bu oldukça tehlikeli bir durumdur.
BİLGİSEL KARIŞIKLIK VE İLMİN YÖNTEMİ
Okumaya meraklı olan insanlara baktığımızda – isteksizlik ve tembelliği yenmiş olsalar bile – kargaşa ve yöntemsizlik tuzağına düşmüş olduklarını görürüz. Başladıkları programların çoğunu bitirmeden, ilmi programlar arasında o program senin bu program benim gezip durduklarını görmüyor musunuz?
Okuma meraklısı olanların, yıllar sonra okudukları kitapların sadece kitap ve yazar isimleri dışında bir şey hatırlamadıkları hakkındaki şikâyetlerini fark etmiyor musun?
Müslüman birey bilgiyi sistematik hale getirdiği ve yapısını sağlama aldığında, ilme saygı, âlimi takdir etme, eleştiriyi önemsemek, muhavereleri ve oturumları ilerletmek gibi en önemli özellikleri kazanır. Ardından da ümmetin uyanışında ve gelişiminde pay sahibi olacak umumi, sistematik ve sağlam bilgi becerisini oluşturur.
YENİ NESLİN MODERN TARİHİ BİLMESİNİN ÖNEMİ
Yeni neslin yaşadığı zaman dilimi, siyasi açıdan ve büyük olaylar bakımından son derece hararetli ve karmaşık bir zaman dilimidir. Aynı zamanda Müslümanlar arasında ihtilaflar, ayrışmalar ve büyük fikirsel karmaşanın olduğu bir çağdır.
İçinde yaşadığı vakıanın oluşumlarından hiçbir şey bilmeyen kişi, popülarite, saptırıcılar ve cehalet için kolay bir lokma haline gelir. Yaklaşık olarak Napolyon’un Mısır’ı işgalinden itibaren iyi bir şekilde öğrenilmiş modern tarihin, siyasi ve entelektüel açıdan içinde bulunduğumuz vakıayı anlamanın en önemli anahtarlarını bize vereceğine dair kuşkuya mahal yoktur. Geçmiş iki yüzyıl, bugün zifiri karanlık gölgesinde yaşadığımız ağaçların köklerini içinde barındırmaktadır.
ŞEHVET, AŞK VE EVLİLİK MÜCADELESİ
Şüphe yok ki beraber içinde bulunduğumuz şu dünyada kız olsun erkek olsun gençlerin sürekli karşı karşıya kaldığı en sıkıntılı konulardan birisi de aşk, evlilik ve etrafında oluşan diğer meselelerdir. Hatta belki de geçlerin karşı cins ile zorunlu olarak sürekli temas halinde olmaları açısından bu en sıkıntılı konudur.
Ben bu konunun derin münakaşalar ve ayrıntılar etrafında konuşulması gereken çok çetrefilli ve karmaşık bir konu olduğunun farkındayım. Bu sebeple bu konuyu hazırlarken çok vakit harcadım. Buna ek olarak bu konuda uzmanlarla istişare ettim, kitaplar okudum ve tecrübelerinden faydalandım. Buna rağmen benim bu kitapta yazdıklarım yeterli olmamakla beraber Allah’ın izniyle faydalı olacak şeyler de mevcuttur.
Bu konuyu üç aşamada ele alacağım:
Evlilikten önceki aşama (şehvet ve flört tehdidi)
Evlilik yolundaki aşama (eş seçimi ve evlilik adımları)
Evlilikten sonraki aşama (iyi bir şekilde geçinme ve sorumluluk bilinci)
HİDAYET VE İSTİKAMET
İslam açık bir şekilde hidayetin salt bilgi olmadığını söylüyor. Yani doğru bilginin varlığı, o bilgiye tutunan ve ışığında yürüyen kişinin varlığını zorunlu olarak gerekli kılmaz. İşte bu yüzden hakikati görmek ve ona uymak isteyen kişinin, hakikate ulaştıran bilgi faktörüyle beraber diğer etkenleri bir araya getirmesi gerekir.
0 Yorum