Yola Dair
Biliyorum, yol üzerindeyim. Hayatta olmanın bir gereği olarak… Aslında durmaksızın yol alıyorum bir yönüyle ama bazen ilerliyor gibi görünsem de olduğum yerde sayıyormuş gibi hissediyorum. Bazense olduğum yerde saydığımı zannetsem bile kendimi yol alır vaziyette buluyorum. Yol almaya "duraklamak" da dahil elbette, biliyorum. Belki de duraksadığımda insan olduğumu unuttuğum için hevesim kırılıyor, o zaman katetmem gereken yol gözümde büyüyor ve kendime haksızlık ediyorum.
İşte o zaman anlıyorum ki aslında uğradığım her bir durak, ara verdiğim her bir an bu yola dahil. Yola dair, yürümek de durmak da. Yolda olmanın bir gereği olarak hem yürüyorum hem soluklanıyorum.
Toparlanıp devam ediyorum kaldığım yerden. Bazen daha kolay doğrularak, bazense biraz zorlanarak, ayaklanıyorum. Yolda olmanın bir gereği olarak… Sendeliyorum, tökezliyorum, yalpalıyorum. Yolda olmanın bir gereği olarak… Etrafıma bakınıyorum, endişeleniyorum. Düşlerimle, düşüncelerimle ve tüm düşüşlerimle birlikte kalkıyorum. Ayağa kalkıyorum, bu yol bitene dek adım atmak zorundayım.
Biraz destek alarak, gözlerimi ulaşmam gereken noktaya kilitleyerek… Adımlarımı yol almam gereken menzile sabitleyerek ilerliyorum. Hem tümseklere hem çukurlara rastlıyorum. Hem ağlıyorum hem gülüyorum. Bu yol ne zaman sonlanacak hiç bilmiyorum. Bu yürüyüş ne kadar sürecek? Bilmiyorum, bilemiyorum. En sonunda kendimi nerede bulacağım? Bunun cevabını da bilmiyorum ama bir şeyi biliyorum. Yolun sonunda nerede olmak istediğimi... Bu yürüyüşün nihayetinde neden oraya varmak istediğimi de… Ben emrolunduğum gibi yürümekle memurum. Yol üstündeyim, varmam gereken bir yere doğru ilerliyorum. Düşüyorum, kalkıyorum; ağlıyorum, gülüyorum. Dizlerimdeki ferin zaman zaman tükenir gibi olduğunu hissediyorum. Hatta bazen gözlerimin çok uzaklara takıldığını… Duymamam gereken şeylere kulak verdiğimi farkediyorum bazen. Umudumu yitirmek üzereymiş gibi oluyorum. Sonra kendimi sarsarak adımlarımı sıklaştırıyorum. Umudumu bir kalkan misali kuşanıyorum. Güzergahtan çıkmamaya çalışıyorum bir maksada binaen. Dikkatle, doğru yoldan ayrılmamak üzere… Dosdoğru kalmam gerektiği bilinciyle… Elimden geldiğince çabalıyorum, korkuyla ve ümitle. Belki de daha iyisini yapmam gerekiyor ama bir türlü farketmiyorum. Öyleyse daima teyakkuzda olmam gerek. Bu yolu en iyi şekliyle tamamlamam gerekiyorsa eğer her şeye rağmen yürümeye değer ve yolda olmak her haliyle güzel.
0 Yorum