Büyük Konuşma!
"Allah izin verirse" demeden hiçbir şey için, "Şu işi yarın yapacağım" deme! Unuttuğun takdirde rabbini an ve "Umarım rabbim bana, doğruya bundan daha yakın yolu gösterir" de. (Kehf Suresi 23-24. Ayet-i Kerimeler)
Nureddin Yıldız Hoca'nın 10.11.2019 tarihli 370. Hayat Rehberi dersidir.
“Allah İzin Verirse”
Kitabımız Kur’an-ı Kerim, hayatımızın her alanına Rahmanî bir düzen getirdiği gibi konuşmalarımıza da bir düzen getiriyor hiç şüphesiz. Onlardan biri de, konuşmalarımız arasında sık sık kullandığımız “inşallah” sözüdür. Allah celle celâlühü, miraca kadar yükselttiği peygamberine, yarın yapmayı planladığı herhangi bir iş için “yarın şöyle yapacağım” sözünü yalın bir şekilde kullanmamayı, sözüne “inşallah” katarak “inşallah yarın şöyle yapacağım” demeyi emir buyurmaktadır. Ayet-i kerime Efendimiz aleyhisselamın şahsına hitap etmekle beraber onu peygamber bilen herkesi de emrinin kapsamına almaktadır.
“İnşaAllah” ne zaman kullanılır?
İnşâallâh, “Allah dilerse” anlamına gelir ve gelecek zamandaki şeyler hakkında söylenir. Mevcut durum, inşallah demeyi gerektirmez. Yani “sen burada mısın inşallah?” diye kimseye sorulmaz, çünkü kişi zaten buradadır, bellidir. Fakat kişi, yarın uyanıp uyanamayacağını bilmediğinden ötürü yarın için sözleştiği biriyle konuşurken, “inşallah yarın gidiyoruz” ifadesini kullanırsa bu doğru olur. Çünkü sözü gelecekteki bir şey hakkında söylemiştir. Biz gelecekte ne olacağını bilemeyiz ancak Allah Teâlâ bilmektedir. Öyleyse “o izin verirse” dememiz doğaldır ve gereklidir. Çünkü o, yaratılmamış günleri dahi bilmektedir.
Firma Adı Değildir!
‘Daha Müslümanca’ yaşayışı olan kimseler, ‘Allah’ kelimesinin bulunduğu ifadeleri daha sık kullanmaya çalıştıkları için “İnşallah” kelimesi bir çeşit yuvarlama kelimelerimizden biri hâline gelmiştir. Fakat şunu kesinlikle bilmeliyiz ki “İnşallah” ve “maşallah” birer firma adı değildir. Yuvarlama kelimeler de değildir. “İnşallah”ın olur olmaz her cümlede kullanılması, anlamının dışında kullanılmasına veya anlamsız bir ifade tarzı olarak yer bulmasına hatta bazı insanlarca sahtekârlıklarının örtüsü olarak kullanmasına bile sebebiyet vermiştir.
Allah’ın Adını Hile Maksadıyla Kullanma!
Yarın gidilecek yer için sözleşildiğinde, bir kişinin aslında öyle düşünmemekle birlikte ‘inşallah’ diyerek muhatabını savsaklamak için veya o anda reddedemediği teklife ne olur ne olmaz hesabıyla iki yönlü yaklaşmak için bu kelimeyi amacının olmayacak şekilde dışında kullanması ne kadar çirkin bir şeydir. İnşallah ifadesi her yer ve cümlede kullanılabilen bir tür maymuncuk ifade değildir. Bu kelimenin (inşallah) aslında niyette olmayan ama görünürde vaziyeti düzeltmek ve karşıdakini savsaklamak için söylenmesi yapılan işlerde büyük bereketsizlik sebebidir. Zira Allah’ın adını hile maksadıyla kullanmak kadar vahim bereketsizlik nedeni olamaz.
Faiz? İnşaAllah?!
Vallahi, billahi, inşallah, maşallah, biiznillah gibi Allah’ın kefil gösterildiği ve şahit tutularak adının ipotek malzemesi niyetine kullanıldığı cümleler, haram olduğu bilinen işlerde söz konusu edilirse bunun Allah ile bağlantıyı kesmek kadar azametli bir cürüm manasına geleceği aşikârdır. Bir Müslüman, faizli anlaşmaya imza atarken herhangi bir sebeple “inşallah öderiz” ifadesini kullanabilir mi mesela? En büyük günahlardan biri olan faizli meselede Allah’ın adını anarak vaat vermek… Bu Allah’a sığınılacak, korkunç bir tehlikedir ve insana dinini o masada bıraktırır.
Yapamayacağın işin çözümü İnşaAllah değildir...
Aynı şekilde bu ifade, tembelliğimizi kılıflandırmanın ve çanak tutmanın bir aracı da olamaz. Bir kişinin “İnşallah” sözünü kendisinden yapılması istenen iş hakkında adeta “bakarız ama pek sanmıyorum” dercesine, “inşallah inşallah” diyerek karşıdaki kişiyi başından savmak niyetiyle söylemesi, bu ifadenin ağırlığıyla çelişir. Zira bu kullanımda, yapacağı için değil yapması muhtemel olduğundan ve eğer hoşuna giderse yapacağının işareti olarak ‘inşallah’ denmektedir. Ancak Allah’ın izin vermesi hâlinde yapılabileceği bildirilen bir işle ilgili lakayt ve ciddiyetsiz tavırlar kabul edilemez.
İnşaAllah dediyse o sözünü tutar!
Bir çocuk, babasından duyduğu söz için ‘inşallah’ ifadesinin kullanıldığını duyar, sonra arkadaşları ona, “hani baban araba alacaktı sana?” diye sorduklarında da “inşallah dedi, alacak” karşılığını veriyorsa Allah o babadan razı olsun. Çünkü çocuğuna verdiği terbiyeyle bir iş için ‘inşallah’ demenin onu yapmaya azimli olmak manasına geldiğini, babası Allah’ın adını kullanınca geri adım atmasının söz konusu olmayacağını öğretebilmiştir. İşte bu çocuk, babasının mezarı başında “bu adamı nasıl bilirdiniz?” diye sorulduğunda “iyi bilirdik” diyorsa değerli olan şahitlik budur.
Feci Bir İmaj, Acı Bir Gerçek!
Yukarıdaki örneğe karşın bir baba, oyuncak isteyen çocuğuna “tamam oğlum, alırız inşallah” dediğinde “baba inşallah filan yok” itirazını veriyorsa çocuk, aslında ‘inşallah’ sözüne babası tarafından hangi anlamın yüklendiğini iyi bildiğini söylemiş olmaktadır. İşte bu çocuktur ki babasının cenazesi başında “iyi bilirdik” demesinin değerine ve tam doğruluğuna inanasınız gelmez. Madem iyi bilirdin, Allah’ın adını sahtekârca kullanmasına niye itiraz ettin? Çocuğun, ebeveyni hakkında “inşallah dedi, demek ki yapmayacak” diye düşünmesi feci bir imaj, acı bir gerçektir.
MaşaAllah mı?! Bir Daha Düşün...
Sözün ağza girişi ve oradan çıkışı, mümin için bedeli düşünülmesi ve vebalinden korkulması gereken çok dikkate değer bir konudur. Müstehcen kıyafet giymiş olarak dolaşan bir kadına ‘maşallah’ demek, giydiği kıyafete hayranlığı böyle bir kelimeyle ifade etmek, daha yanlışı çok zor bulunabilecek işlerdendir. Allah o işi beğenir, çok güzel olduğunu buyurur mu ki sen ona ‘maşallah’ diyorsun. Alkol satılan bir bakkalın kapısında veya içinde ‘maşallah’ diye yazı bulunması kadar dinle alay edici bir şey yok. Allah, içinde alkol satılan bir bakkalı tebrik mi edecek de o yazı orada asılabiliyor? “Nazar değecekmiş(!)” Peh! Cehenneme kütük olması gereken şeye nazar değse ne olur değmese ne olur! Yine aynı şekilde bir kiliseyi uzaktan seyreden Müslüman, “maşallah, ne güzel kilise!” diyebilir mi? Kilise Allah’a şirk koşulan bir yerdir, oraya ‘maşallah’ nasıl denilebilsin? Bir şeye ‘maşallah’ demek onu Allah’ın ne güzel yarattığını, bereket ihsan ettiğini söylemektir. Dinle çelişen, onun aksi yöne giden şeyler için bu ifade kullanılamaz. Haramda Allah’ın rızası, bereketi yoktur. Şirkin olduğu, alkolün kullanıldığı, müstehcenliğin bulunduğu bir yerde Allah’ın rızası yoktur ve orada ‘maşallah’ da olamaz.
Allah’ın Adı Eskimesin!
Kendi dilimizde, ailemizde ve sözümüzün geçtiği yerlerde Allah’ın adını eskitmeyelim, buna meydan verecek şekilde konuşmayalım. Bu olur da Allah adı aramızda eskirse bizi bir arada tutabilecek hiçbir güç yoktur.
Şu örneğe bir bakalım! Bir keresinde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellem, çocuğun birini döverken gördüğü Ebu Mesud radıyallahu anha, “Ebu Mesud! O çocuğa gücün yetiyor ama Allah’ın gücü sana daha çok yeter, dikkat et” buyurunca mübarek sahabinin eli öyle kalakalmış ve “Estağfirullah, şahit ol ya Resûlallah, onu bırakıyorum” diyerek hemen geri adım atmış. Çünkü Allah’ın adı geçti ve müminler Allah’ın adını bir kere kullanırlar.
Allah’ın Adı Yıpratıldığı Zaman Neden Kahrolmuyoruz?
Kudüs’ün melun bir millet tarafından işgal edilmiş olmasına ağlıyoruz da içinde Allah’ın adı geçen cümleler yıpratıldığında zihinlerimiz şeytanın işgaline uğramış diye neden kahrolmuyoruz? Kudüs ve Mescid-i Aksa’nın değeriyle bir ‘vallahi’ veya ‘inşallah’ sözünün değeri hiç karşılaştırılabilir mi? Kudüs’ün tamamı altın olsa, bütün peygamberlerin kabirleri orada bulunsa bile bir ‘Allah’ sözüne denk tutulabilecek şey değildir.
Canan Öztürk
ALLAH razı olsun Hocam
CevaplaŞerife çakir
Rabbim razi olsun hocam sizeden..
CevaplaPınar Şen
Kıymetli hocam, her zamanki gibi zirve konuları ele almışsınız. Rabb’imiz size hüsn-i hatime nasip eylesin inşaAllah.
CevaplaDoğan Gegin
Allah sizden razı olsun hocam, bizleri böyle yıktılar silahla değil kelimeleri boşaltarak ..
Cevapla