Kitabımızdan Sesler
Soru: Hocam, Allah yardımcınız olsun. Ben memurum, devlet bizi evimize adeta kapattı. Eşimle Kur'an okuyup ezberlemeye karar verdik. Bir de bu afetten bize bir Kur'an dersi kalsın diye bazı ayetleri özellikle uzun uzun düşünelim istedim. Bize şöyle Müslüman'ın zor zamanlarında akıl şifresi gibi olacak âyet mealleri yazar mısınız? Teşekkür ederim.
Cevap: Allah hanenizi mamur etsin. Ne güzel etmişsiniz. Aman dikkat edin de uzun süreli olsun yaptığınız iş. Sürekli olan işte bereket olur. Bu yaptığınız iş, sizin için bir umreden daha kalıcı eğitime dönüşebilir. İhlaslı, reklam yapmadan, tam bir ilim mantıklı olarak yapın, zarardan kâr, afetten hayat çıkarmış olun. Sizi tebrik ederim.
Kur'an’ımızın tamamı ders kitabıdır. Hiçbir âyeti ikinci dereceden değildir. Anlayabilen ve beceren için birinci âyetinden son âyetine kadar her âyeti, her olayı ve her anı bize izah eder anlatır. Tabii böyle bir anlayış için iyi bir ilim gerekir.
Sizin için akılda kalabilecek ve hayatınızı yönlendirecek, afetlerden ve olaylardan öğüt çıkartabilecek ayetlerden bazılarını şu şekilde özetleyebilirim:
O'NU TANI!
مَا قَدَرُوا اللَّهَ حَقَّ قَدْرِهِ إِنَّ اللَّهَ لَقَوِيٌّ عَزِيزٌ
"Onlar Allah’ı gereği gibi tanımadılar. Şüphesiz Allah çok güçlüdür, mutlak galiptir." Hacc, 74
- Allah’ı Allah olarak tanıyamamanın bedeli sadece ahirette cehennem değildir. İşte dünya; insan ya Allah’a dönecek ya da kendini helak edecek.
- İnsan, üç beş teknolojik cihazla kendini Allah’tan müstağni zannederek kendi kuyusunu kazdı. İnsan ölümsüzlük iksiri içebileceğini zannetti. Yıldızlara hükmedebileceğini vehmetti.
- Müslümanlar da iman ettikleri Allah’ı tanımakta eksik kaldılar. Küfrün ağlarına takıldıkları oldu.
- Her olay, Allah’a dönüş için tam bir fırsattır. İnsanlık bari mevcut felaketleri anlasaydı!
O HER ŞEYİ YARATANDIR
اَللَّهُ خَالِقُ كُلِّ شَيْءٍ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ وَكِيلٌ
"Allah her şeyin yaratıcısıdır ve her şeyi koruyup yöneten de O’dur." Zümer, 62
- Hiç yokken var eden, vardan yeni bir var yaratan Allah’tır. Bu böyle idi, böyledir, böyle kalacaktır. İnsan aklını başına alsın ki kurtulsun.
- Kim yarattı ise sözü o söyler. Yaratılmış, kendisi gibi yaratılmışlara karşı konuşur ama yaratanına karşı konuşmaz. İnsan çok konuştu. İnsan yaratılışla bile oynamaya kalkıştı. İnsan azdı.
- Ne dün ne bugün, ne de yarın; Allah’ın dilemesi dışında iyi veya kötü hiçbir şey olmadı, olmayacaktır. İman budur.
MUSİBET ve YAPTIKLARIN?
وَمَا أَصَابَكُمْ مِنْ مُصِيبَةٍ فَبِمَا كَسَبَتْ أَيْدِيكُمْ وَيَعْفُو عَنْ كَثِيرٍ
"Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar." Şûra, 30
- Kendi kuralını kendisi koyan insan, yaratıcısını ve evrenin sahibini unutunca hür kaldığını zannetti. Azdı, azmanın sonuçlarını da kendi gözüyle gördü. Kaldı ki bu, dünyadaki durumudur sadece. Bir de ahiret var.
- İyilerin iyi olması yeterli değildir. Kötülerin ağırlığı sürdükçe iyiler kaybolup gitmiş gibidirler. Ceza da ağırlığı oluşturan kötülerin varlığına göre gelecektir.
- İyiler seslerini çıkarmalıdırlar. İyiliğin üstün olduğu bir dünya için mücadele etmeyenler ağlamaya ve ezilmeye mahkûm kalırlar.
- Allah Rahîm'dir de birçok suçu bağışlıyor. Bağışlamasaydı bir tek karınca bile kalır mıydı toprağın üstünde?
O SİZE MUHTAÇ DEĞİL
يَا أَيُّهَا النَّاسُ أَنْتُمُ الْفُقَرَاءُ إِلَى اللَّهِ وَاللَّهُ هُوَ الْغَنِيُّ الْحَمِيدُ . إِنْ يَشَأْ يُذْهِبْكُمْ وَيَأْتِ بِخَلْقٍ جَدِيدٍ
"Ey insanlar! Allah’a muhtaç olan sizlersiniz. Allah ise hiçbir şeye muhtaç değildir ve hep övgüye lâyık olan O’dur. O dilerse sizi yok eder ve yerinize yenilerini yaratır." Fatır, 15-16
- İnsanlar dünyayı avuçlarının içinde zannettiler ama yanıldılar. Asıl varlık Allah’ındır, insan kiracı bile değildir bu dünyada.
- İnsanlar birbirlerine karşı büyüklendikleri gibi yaratanlarının huzurunda da büyük konuştular, hadlerini bilmediler. Muhtaç oldukları kapıda nazlandılar.
- İnsan ya Allah’a yönelecek ya da kendi kendini bitirecektir. Allah’a yönelme de sözle değil eylemle ve imana dönüşle olmalıdır.
- Toplumların dönüşmesi gerekir ama toplumları oluşturan bireyler sadece kendileri varmış gibi düşünmelidirler. Her aile, bir tek biz kaldık bu dünyada, diye düşünmelidir.
BİR KENARA ÇEKİLMEK YOK
فَإِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا . إِنَّ مَعَ الْعُسْرِ يُسْرًا. فَإِذَا فَرَغْتَ فَانْصَبْ . وَإِلَى رَبِّكَ فَارْغَبْ
"Demek ki zorlukla beraber bir kolaylık vardır. Evet, doğrusu her güçlüğün yanında bir kolaylık var. O hâlde önemli bir işi bitirince hemen diğerine koyul. Ve yalnız rabbine yönel." İnşirah, 5-8
- Dünya yorulma yeridir. İnsan da yorulacağı şeyler için yaratıldı. Bir kenara çekilmek yoktur. Hayatın gerçeği budur: Kenara çekileni kader meydana çeker.
- Müslümanlar, hayata hükmetmeleri gerekirken çalışma alanlarını Müslüman olmayanlara bıraktılar. Bunun zararı da herkese oldu.
- Kimse çalışmaktan şikâyet etmeyecek, edemez. Din, siyaset, ticaret, sanayi… her alan çalışma sahasıdır.
- Müslümanlar ‘işleri vaktinden çok’ mantığı ile hayata ve ibadete tutunmadıkça dünya böyle sürer ve gider.
SIĞINACAK YER
إِنَّمَا ذَلِكُمُ الشَّيْطَانُ يُخَوِّفُ أَوْلِيَاءَهُ فَلَا تَخَافُوهُمْ وَخَافُونِ إِنْ كُنْتُمْ مُؤْمِنِينَ
"İşte o şeytan sizi ancak kendi dostlarından korkutur, mümin iseniz onlardan korkmayın, benden korkun." Âl-i İmran, 175
- İnsan zayıftır, korkar, sığınacak yer arar. Çünkü önünde kaçamayacağı ölüm vardır. bu korku tabiidir. Tabii olmayan ise insanın kendisi gibi ölümlülere sığınmasıdır. Bu da Allah’ı unutmanın cezasıdır.
- Gerçek mü'min, insan olarak alabileceği tedbiri aldıktan sonra Allah’a sığınan insandır. Bu onu hem korur hem imanını ispat etmiş olur.
- Allah’a sığınmak bir oyun çeşidi değildir. Onun kulluğundan lezzet almaktır. Kaderine teslim olmuş biri olarak üzerine düşen maddî görevleri yapmaktır. İbadet etmek, dua etmek, zikretmektir.
- Malına, sağlığına, çevresine, bilgisine güvenen kişi yaratılmanın gerçeğini anlayamamış insandır.
BENİ SİZE YAKINIM...
وَإِذَا سَأَلَكَ عِبَادِي عَنِّي فَإِنِّي قَرِيبٌ أُجِيبُ دَعْوَةَ الدَّاعِ إِذَا دَعَانِ فَلْيَسْتَجِيبُوا لِي وَلْيُؤْمِنُوا بِي لَعَلَّهُمْ يَرْشُدُونَ
"Kullarım sana beni sorduklarında bilsinler ki şüphesiz ben yakınım, bana dua ettiğinde duacının dileğine karşılık veririm. Şu hâlde benim davetime gelsinler ve bana iman etsinler ki doğru yolu bulalar." Bakara, 186
- Dinimiz bizimle Allah arasında bir aracı tutmamıştır. İbadetimizi biz yaparız, duamızı biz yaparız, tevbemizi biz yaparız. Kimsenin bize aracı olması gerekmez.
- Allah’a dua etmek, ‘ben zordayım, beni kurtar’ demek insana zor gelmeye başladı. İnsan her işini başkasına havale etmeye çalışıyor. Hiçbir alternatifi yoktur insanın; yaratanına yönelecek, seccadeye kapanacak, ellerini semaya açıp dua edecek. Allah, onun Allah’ıdır. Buna sarılacak.
- Dua etmeyi, bizi yaratana yalvarmayı keyfimiz yerindeyken de dertlerden çıldıracak gibiyken de, yerde de gökte de, ağlarken de gülerken de becereceğiz. Becereceğiz!
- Dua, belli saatlerde tekrarlanan üç beş cümleden çok, nefes alıp verir gibi yoğun kullanılan bir sığınaktır.
TEDBİR!
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا خُذُوا حِذْرَكُمْ
"Ey iman edenler! Tedbirinizi alın." Nisa, 71
- Dünya sınav alanıdır. Sınav sadece dinle sınırlı değildir. Düşman da sadece şeytan değildir. Her nefes bir sınav anıdır. Her konu bir sınav konusudur. Bu da mü'minin her an tedbirli olmasını gerektirmektedir. Sağlıkta tedbirli olacak. Ekonomide tedbirli olacak. Siyasî alanlarda tedbirli olacak. Coğrafyaya karşı tedbirli olacak.
- Allah mü'min kullarına tedbirli olmalarını emrettikten sonra mü'min insan için bu, namaz emri gibidir. Allah’ın emirleri arasında fark yoktur bizim için.
- Dünya hayatını şehitlikle bitirmek isteriz ama ölüme koşmayız. İnfak etmek isteriz ama malımızı israf etmeyiz. Allah neyi çare olarak verdi ise o çareleri kullanmaya mecburuz.
YA LÂTİF!
اللَّهُ لَطِيفٌ بِعِبَادِهِ
"Allah kullarına çok lütufkârdır." Şûra, 19
- Biz, biziz; insanız, yaratılmışız. Allah ise Allah’tır, yaratandır. Bizim bize olan merhametimizden çoktur Allah’ın bize merhameti. Onun mülkünde kimseye haksızlık yoktur. Birisinin kötü gördüğü şey, bu dünyadaki hayatla sınırlı bakan için öyledir. Dünya ile ahireti beraber yaşamayı düşünenlere buradaki yıllar ahiretteki saniyeler bile etmeyeceği için Allah’ın her yaptığında bir rahmet olduğu anlaşılır.
- Allah rahmet ediyor, kullarına lütfediyor. İnsanlar bunu anlamayarak sadece acılarını derinleştiriyorlar. Bunu anlayan rahat eder, huzur bulur biiznillah.
- Allah’ın kuluna lütfunu izlemek isteyen ibadete yönelmeli, secdeye kapanmalıdır. O lezzet secdede görünür insana. Kur'an okurken kendini göklerde zanneden o lezzeti alır.
BİR PEYGAMBER SÖZÜ
إِنَّمَا أَشْكُو بَثِّي وَحُزْنِي إِلَى اللَّهِ
"Ben acımı ve kederimi ancak Allah’a arz ediyorum." Yusuf, 86
- Bu cümle bir peygamberin sözüdür. Yusuf aleyhisselamı kaybedince babası Yakub aleyhisselam böyle demişti. İnsanın sığınabileceği, derdini anlatabileceği en büyük makam Allah’ın makamıdır. O makama derdini sunmasını bilen kurtulur. Onun acısı bile onu incitmez biiznillah.
- Günümüzde insanın çok şeyi oldu. Yürüdü, bindi, uçtu… Her şeyi oldu ama onu yaratanı bulmayı bilemedi. Şeytan onun yollarını kararttı. Çare tekrar bizi yaratana yönelmek, Kur'an'a ve zikre sarılmaktır.
- Kur'an okumak, dua etmek, zikir yapmak, camiye gitmek, ilim meclislerine katılmak derdini Allah’a sunmanın çeşitlerindendir.
DARLIK VE HASTALIKLAR
وَلَقَدْ أَرْسَلْنَا إِلَى أُمَمٍ مِنْ قَبْلِكَ فَأَخَذْنَاهُمْ بِالْبَأْسَاءِ وَالضَّرَّاءِ لَعَلَّهُمْ يَتَضَرَّعُونَ
"Andolsun ki senden önceki ümmetlere de elçiler gönderdik. Ardından, belki yalvarıp yakarırlar diye onları darlık ve hastalıklara uğrattık." En’am, 42
- Dünya yeni değildir. Bizden önce de milletler vardı. Onlara da Allah peygamberler gönderdi. Onlar da zamanlarının ortadaki güçlerine aldandılar. Allah, onlara akıllarını başlarına alsınlar, yalvarsınlar diye darlıklar, hastalıklar gönderdi. İşe yaramadı ne yazık ki.
- Bugünkü insan önceki insanın devamıdır. O gün onlara uyarı için darlık ve hastalık gönderen Allah yine gönderir. Yine akıllanmayanlar, ibadete sarılmayanlar; zinayı, faizi ve haramları alenîleştirenler, Kur'an’ı bir kenara itenler eskilerin düştüğü akıbete düşerler, düşecekler.
- Toplumların ne yaptığına bakmadan önce her mü'min kendini düşünmelidir. Ailesini düşünmelidir. Çevresini gücü kadar düşünmelidir. ‘İnsanlar, toplum..’ gibi sözlere yığılıp kalmak bir oyalanma çeşididir.
- Her mü'min, muhakkak yapabileceği bir şeyler vardır diye düşünmek zorundadır. Kıyamet koparken bile elindeki fidanı dikmek böyle bir anlayışın sonucudur.
BİLMEDİĞİN ŞEYİN DÜŞMANI OLMA!
وَعَسَى أَنْ تَكْرَهُوا شَيْئًا وَهُوَ خَيْرٌ لَكُمْ
"Hakkınızda hayırlı olduğu hâlde bir şeyden hoşlanmamış olabilirsiniz." Bakara, 216
- Biz bela olarak görsek de o bizim geleceğimizin kurtuluşu olabilir. Ötesini bilmediğimiz bir şeyin düşmanı olamayız. Allah’ın kulu, Allah’ın mülkünde onun kaderine teslim olmanın huzuru içinde yaşar.
- Tarih, insanların acı zannettikleri ama sonu onlara hayırlar getiren çok farklı olaylarla doludur. Bugünkü olaylar da yarın böyle bir hayrın başlangıcı ya da sebebi olarak anılabilir.
- Kulun vazifesi, üzerine düşeni yapmaktır. Ondan sonrasını Rabbine bırakır. Bunu yapamayanın yani üzerine düşeni yapmadığı hâlde beklenti içinde olanın ya da üzerine düşeni yaptığı hâlde Rabbine itimat etmeyenin hayatı strestir, sıkıntıdır.
YAKINDA...
لِكُلِّ نَبَإٍ مُسْتَقَرٌّ وَسَوْفَ تَعْلَمُونَ
"Her haberin gerçekleşeceği bir zaman vardır. Yakında siz de gerçeği bileceksiniz." En’am, 67
- Hayat çok uzun değildir. Bazı gerçekler bir zaman sonra da olsa ortaya çıkar. İnsanın ilahlık iddiası da böyledir. Firavun, kendini ilâh olarak göstermişti. Çok geçmedi, suya gömüldü. Bütün dünya onu bildi, kıyamete kadar da bilecek. Herkes her şeyi bilecek bir gün!
- Bazı ilâhî hikmetlerin anlaşılamaması, insanların inatla anlamak istememesi gibi sonuçlar Allah’ın hikmeti gereğidir. Böylece mü'min olan ile mü'min olmayan ve iyi mü'min ile sıkıntılı mü'min arasındaki fark anlaşılır. Dünyanın yörüngesine takılanlarla dünyayı yörüngesine takanlar ortaya çıkar. Hiçbir şey boşuna ve yersiz değildir bu âlemde.
- Asıl sonuçlar ahirette belli olacak ama bu dünyada da güzelce sabretmesini bilenler çok şeyler görecekler, hem de çok! Ah bir sabrı becerebilsek, ah!
SAKIN ÜMİDİNİ KESME!
وَلَا تَيْأَسُوا مِنْ رَوْحِ اللَّهِ إِنَّهُ لَا يَيْأَسُ مِنْ رَوْحِ اللَّهِ إِلَّا الْقَوْمُ الْكَافِرُونَ
"Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü inkâr edenlerden başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez." Yusuf, 87
- Büyük sır buradadır; mü'min Allah ile bağlantılı olduğu için Allah’ın mülkünde hiçbir zaman umutsuz kalmaz. Yoklukta bile o, umutludur. Kâfir ise varlıkta bile umutsuz ve bitiktir. Mü'min, namazsız olmayacağı gibi umutsuz da olamaz. Zira umudu bitenin işi biter. Hastalıkta, fakirlikte, düşman istilasında… Hayatın her alanında bu gerçek böyledir.
- Peygamberler bu bitmez umudun en güzel örnekleridir. Kur'an’ımızın ısrarla önümüze koyduğu Nuh aleyhisselam örneği, dokuz yüz elli yıllık bitmez bir umudun örneğidir.
- Sadece hastalıkta ve sıkıntılarda değil; insan yetiştirmede, nesil oluşturmada, dinde ve takvada olgunlaşmada da umut bitmez tükenmez gücümüzdür. Gücümüzün kaynağı da Rabbimizdir.
Ayşegül Koçhan
Hocam öncelikle Allah c.c razi olsun sizden sayenizde bir çok aliskanligimi değiştirdim hocam size şöyle bir sorum olacak kazalari olan bir kişi sünnet namazı kalabilir mi? Şimdiden çok teşekkür ederim🌹
CevaplaMeryem Çetiner
Selamün Aleyküm hocam öncelikle Rabbim sizden razı olsun.Rabbim sizin gibi muhterem ilim insanların sayısını çoğaltsin .Evlatlarımizin karşısına sizin gibi ehil insanlar çıkarsın inşallah.. Hocam çok özür dileyerek aylardır size ulaşmak istedim Kısmet bu güne imiş çok yoğun ve meşkulsunuz biliyorum evlatlarım için sizinle görüşebilir miyim.Hakkinizi helal edin Allah'a emanet olun
CevaplaNeslihan Aydıncı
Hocam iyi ki varsınız Allah razı olsun. Selamun aleykum
CevaplaGökhan Baykara
Emeği geçen herkesten Allah razı olsun . Heyecanınıza ve çabanıza şahidim, rabbim kolaylık versin.
CevaplaCeylan durur
Ben bu sıkıntılar olmadan önce namaz kılmaya başladım ve çalıştığım iş yerinde de günlük 5 vakit namazlarımi kıldım çok şükür niyet ettim gidip kuranı Kerim'i öğrenmeye ama tüm ders veren yerler şuan kapalı ve ben Türkçe okumaya başladım bana bir öneriniz varmıdır andinlatma adına rica etsem şimdiden çok teşekkür ederim 🤲
CevaplaMehtap Doğan
Allah razı olsun hocam
CevaplaEmre Çetin
Rabb'im başta kendi nefsime ve Ümmet-i Muhammed'e Kur'an'ı anlamayı ve anlatmayı nasip etsin. Rabb'im bizleri daima sırat-ı müstakim üzere olan kullarından eylesin. Allah sizlerden razı olsun. Es-selamun aleyküm verahmetullah..
CevaplaTugce Glogger
Allah ebeden daimen razı olsun hocam. Allah ın selamı Rahmeti bereketi üzerinize olsun. Ömrünüz bereketli olsun. Bizlerin hep böyle elinden tutun. Allah da sizin elinizden tutsun. İman ile kabre girmek, cemaline kavuşmak nasip etsin. Siz Alimlerimizden Allah razı olsun. Biz razıyız. Allah ta razı olsun. Amin
CevaplaYILMAZ SARIKAYA
Allah razı olsun. İnşeAllah bir gün ikimizden birini rabbim yanına almadan önce tanışmak duanızı almak da nasip olur
CevaplaÜmit aykılıç
Allah razı olsun hocam
Cevapla