KULLUĞUMUZUN SINIRLARINDA OKUMA SIRALAMAMIZ

Ümmet-i Muhammed olarak okuma eylemi, dinimizin ilk günlerinden bugüne kadar ismimiz ile beraber yazılmıştır. Mü’minin ruhu ve ameli okumak ile şekillenir. Müslüman olduğumuzu unutmadığımız gibi okumanın bizim için ibadet demek olduğunu da unutmamamız gerekir.

Her işimizde olduğu gibi okuma yaparken de dikkat etmemiz gereken noktalar vardır. Çünkü her okuma, bizim için bir ibadet sayılmayabilir. İbadet, Allah'ın razı olduğu ve O’nun emirlerine uygun amellerimizdir. Okumak da ancak Rabbimizin razı olacağı şekilde olursa bizim için ibadete dönüşür.  Hedefimiz, Rabbimizin bizden istediği; Müslümanca bir yaşam için gerekli olan ve cennete ulaşıncaya kadar bizlere azık olabilecek okumalar yapmaktır.

Bu hedef doğrultusunda kitap seçerken şu hususlara dikkat edebiliriz:

İlk olarak kitabın başlığına bakarak ilgilendiğimiz konu ile alakalı olup olmadığını kontrol etmeliyiz. Eğer başlık konumuz ile ilgili ise kitabın fihristine geçip yazarın, konunun içerisini ne kadar doldurduğunu kontrol edebiliriz. Bu kontrolden sonra kitabın önsüzünü okuruz. Çünkü yazarlar önsözlerinde, kitaplarında geçen bilgilerden daha değerli notlar sunabilir okurlara. Yayınevi, kitabın yuvasıdır. Kitabın içeriğine baktığımız gibi yayınevinin de misyon ve vizyonuna bakmalıyız. Kitabın kapağı, yazısının puntosu, kullanılan kâğıdın kalitesi gibi vb. özellikleri de kontrol ettikten sonra kitabı alıp okumaya başlayabiliriz.

 Belirli bir süre ile sınırlı olan dünya hayatımızda kitap seçme kriterlerimiz olduğu gibi okuma sıralamasına dair bilgimizin de olması gerekir. İşlerimizi nasıl ki önemli ve öncelikli sırasına uygun olarak yapmaya çalışıyorsak okumalarımıza da böyle bir sıralama getirmeliyiz.

Birinci sırada okumamız gereken kitap, Kur'an-ı Kerim'imizdir. Her gün düzenli olarak onunla bir araya gelip kucaklaşmamız gerekir. Çünkü Kur'an’ımız, Rabbimiz celle celaluhu ile aramızdaki bağımızdır. O’nun kelamıdır ve biz kullarına indirdiği kitabıdır. Biz onu doğru yolu bulmak için okuruz. Rabbimizle konuşmak için okuruz. Müslüman olarak daha iyi nasıl yaşayacağımızı bulmak için okuruz. Okuduğumuz her harften sevap bekleriz. Eğer çok yavaş okuyorsak az da olsa devamlı okuyarak okuyuşumuzu hızlandırabiliriz. Normal hızda bir okuyuşa sahipsek günlük beş sayfanın altına düşmemeye çalışmalıyız. Bu beş sayfayı yavaş yavaş artırarak okumamızı günde bir cüze çıkarmalıyız.  Arttırmadan önce yaklaşık kırk ila elli gün gibi bir süre düzenimizi sürdürmeye gayret edelim. Bir anda üç cüz okuyup sonra iki hafta mushafımızı elimize almama tuzağına düşmeyelim. Biz ne kadar Kur’an-ı Kerim’imiz ile bir arada olursak o kadar mutlu olacağımızı unutmayalım.

İlmihâl okumak önemli işlerimizin önceliklilerindendir. Müslüman’ın farz-ı ayn olarak bilmek zorunda olduğu bilgiler ilmihâllerimizde mevcuttur. Her Müslüman’ın bireysel sorumluluğudur. İlmihâli ders olarak okuyup öğrendikten sonra senede bir kere okuyarak bu bilgileri tazelememiz gerekir. Çünkü ilmihâl, bir kere okunup kenara konulacak bir kitap değildir. Son nefesimizi verinceye kadar ona ihtiyaç duyarız. Hâlimizin ilmini bilemeyince nerede doğru nerede yanlış yaptığımızı bilemeyiz. Her gün yararlı veya yararsız bir sürü bilgi ile dolan zihnimizde ilmihâl bilgilerimizi canlı tutmak için bu tekrara ihtiyacımız vardır.

Rabbimizin kitabını okurken aynı zamanda anlamaya çalışmalıyız. Üzerinde düşünüp tefekkür edeceğimiz, kitabımızın mucize oluşunu tekrar tekrar fark edeceğimiz şekilde meal ve tefsir okumaları yapabiliriz. Dilimizin, kitabımızın dilinden farklı oluşu mealleri okumamızı gerektirmektedir. Daha anlaşılabilir olması için ise tefsir kitaplarını da okumalıyız. Ama tefsir kitaplarının Kur’an’ımızın yüzde yüz karşılığı olmadığını unutmamalıyız.  Yazarı güvenli ve dili sade tefsirleri tercih etmeliyiz. Düzenini kendimize göre oluşturabiliriz. Her gün bir ayeti anlamaya çalışabiliriz. Rabbimizin kelamını anlamaya çalışarak okumalar yapmak imanımızı kuvvetlendirecektir. Bu yüzden anlayabileceğimiz tefsir kitaplarını tercih edelim. Şifa Tefsiri, Safvetu’t Tefasir, Tefsiru’s-Sâdi, Tefsirü’l Münir gibi tefsirlerle başlayabiliriz.

Okuma yapmamız gereken bir başka nokta da hadis-i şeriflerdir. Hadis-i şeriflerde Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin davranışlarını, olaylar karşısında tepkisini, güzel amellere teşvikini, sahabe efendilerimize tavsiyelerini görüyoruz. Hadis-i şerifler, dinimiz ile aramızdaki bağdır. Bizi Kur’an’ımıza götüren yegâne aracımızdır. Okuyup yaşamaya çalıştıkça davranışlarımız ve olaylar karşısında reflekslerimiz, Efendimiz sallallahu aleyhi ve selleme benzer. Her anımızı Ashab-ı Kiram kalitesinde yaşamak için hadis-i şerifler ile hemhâl olmamız gerekir.

Günlük yaşayışımız, çevremizdeki insanlarla olan ilişkilerimiz başta olmak üzere birçok alan ile ilgili hadis-i şerifleri görebileceğimiz İmam Nevevî rahmetullahi aleyhin “Riyâzü’s Sâlihîn” isimli kitabını okuyabiliriz. Özellikle şerhi yapılarak yazılmış baskısını, düzenli bir okuyuş ile sindirerek 2-3 yıllık bir zamanda okuyabiliriz.

Siret kitapları, bizim için önemli kitaplardandır. Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemi, hayatını okuduğumuz bu kitaplar ile tanımamız kolaylaşır. Tanıdıkça sevgimiz artar ve en yakınımızı bildiğimiz gibi biliriz.

Ashab-ı kiram radıyallahu anhumu tanımak için de kitaplar okumalıyız. İslam’ı en kâmil şekilde yaşamak, onları tanımakla kolaylaşacaktır.

Fikir kitapları, düşünce yapımızın oluşumunda etkilidir. Dini yaşama gayreti ile bize örnek olacak, ömrünün sonuna kadar dengeli bir gidişata sahip olan yazarların kitaplarını tercih etmeliyiz. Özellikle fikir kitapları bizim düşünce ve bakış açımıza direkt etkisi olan kitaplardır. Seçerek veya güvenilir kişiler tarafından önerilen kitapları okuyabiliriz.

Kültürümüzü artıracak, ufkumuzu genişletecek, kelime hazinemize katkısı olacak okumalar yapabiliriz. Okuduğumuz kitaplarda haramları alenileştirerek zihnimizin önüne seren sahneler olmamalıdır. İzlerken ve dinlerken gösterdiğimiz hassasiyeti okurken de göstermeliyiz.

Her okuduğumuzun -şu an olmasa bile- üzerimizde tesiri vardır. Bu tesirin, amel defterimizde hasenemizi çoğaltması için gayret etmeliyiz. Okumak bizim için gıdadır. Hayati önem taşıyan bu ibadetimizi öylesine yapamayız. Sınırları, ölçüsü, sıralaması, kriterleri olmalıdır. Bu özellikleri taşıyan okumalarımızı ahiret günü Rabbimize ibadet olarak sunabiliriz.

0 Yorum

Bu içerik ile ilişkili bir yorum bulunmamaktadır.
Yorum Yap