Mü'min'in Bayramı

Allah'a hamdolsun ki Rabbimiz'in bizi affedeceğine tam bir iman ve umutla Ramazan-ı şerifi tamamladık. Bu geceden itibaren yeni doğmuş bir bebek gibiyiz. Mis kokulu, tertemiz yüzlü, bakanlara mutluluk veren güzellik ve saflık içinde olmayı temenni ediyoruz.
 

Tevbe ettiğimiz ve böylece Rabbimiz, geçmiş günahlarımızı sildiği için bayram günümüz mübarek olsun. Zaten bayram da bunun için değil midir? Allah'a isyana kapı aralamak için uydurulan, sahte şirin günlerin bayramı olur mu hiç?
 

Bebek gibi masumuz şimdilik ama bir o kadar da korunmaya muhtacız. Soğuktan sıcaktan etkileneceğiz. Cereyan yapmasın diye ortama dikkat edeceğiz. İçtiğimiz sütler burnumuzdan gelecek. Yer yer gaz yapacak. Kusacağız. Kim bakacak bize? 
 

Kendi kendimize yetemeyecek kadar aciziz. Ramazan'ı muhafaza etmek için çok garibiz. Yavrusuna bir şey olmasın diye didinen analarımız gibi birbirimize destek olmak zorundayız. Bebeği ile kesintisiz iletişim halinde olan, uyusa bile aklı yavrusunda kalan anaların rolünü alma zamanındayız.
 

Durum paylaşmak yerine kendimizi kardeşlerimiz ile paylaşma zamanı gelmiştir artık. Birbirimizin gazını almak bayramlık almaktan daha kıymetli olabilir. Bir gencin derdinin giderilmesi dünyalara bedeldir. Onun elinden tutmak, şehvetinin ve şüphesinin esiri olmaktan kurtarmak Ramazan'ın azameti kadar büyük bir iştir.

Günahlara batmasın bu koca bebekler diye özellikle genç dostlarımız ile bağlantıyı sağlam tutmalıyız. Her gün telefon ile genç kardeşlerimizi yoklayacak kadar sıkı bir muhabbet içinde olmalıyız. Büyüklerimiz de bizi takip etmeliler ki kimse şeytanın tahriklerine aldanmasın. Tabi ki şu güzel gençler de abilerinden ablalarından uzak kalmasın, yalnız kalmasın.

Böyle olursa sadece bayramımız değil bütün günlerimiz mübarek olur. Sonuçta bereket, rahmet ve inayet hep bizimle olur.

Salih Eğridere
1 Şevval 1441