Ramazan’da Kılavuzumuz Olacak 8 Sahih Hadis-i Şerif
Kur'an'ın indirildiği mübarek Ramazan ayının fazileti hakkında zikredeceğimiz sekiz hadis, Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellemden sahih olarak rivayet edilmiştir ve inşaallah Ramazan’ı ihya etmemiz için bizlere kılavuz olacaktır.
- Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Ramazan ayının ilk gecesi olunca, şeytanlar ve azgın cinler zincire vurulur. Cehennem kapıları kapatılır ve hiçbiri açılmaz. Cennetin kapıları açılır ve hiçbiri kapanmaz. Sonra bir melek her gece şöyle seslenir: ‘Ey hayır dileyen, ibadet ve kulluğa gel! Ey şer isteyen günahlarından vazgeç!’
Allah’ın bu ayda ateşten kurtardığı nice kimseler vardır; bu her gece böyle devam eder.”[1]
- Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Beş vakit namaz, iki cuma namazı ve iki Ramazan, büyük günahlardan kaçınıldığı takdirde aralarında işlenen günahlara kefarettir.”[2]
- Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Her kim Ramazan orucunu inanarak ve mükafatını Allahtan bekleyerek tutarsa geçmiş günahları bağışlanır.
Her kim inanarak ve sevabını sadece Allah’tan bekleyerek Kadir Gecesi'ni ibadetle geçirirse geçmiş günahları bağışlanır.”[3]
- Sehl bin Sa’d’ın rivayet ettiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Cennette ‘Reyyân’ denilen bir kapı vardır ki Kıyamet Günü o kapıdan ancak oruçlular girecektir; onlardan başka ise oraya kimse giremeyecektir. O gün, ‘Oruçlular nerede?’ denir. Onlar da kalkıp o kapıdan girerler. Oruçlular girince o kapı kapanır ve bir daha oradan kimse girmez.”[4]
- Abdullah b. Abbas’ın rivayet ettiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Ramazan ayında yapılan umre bir hacca ya da benimle yapılmış bir hacca (sevap bakımından) denktir.”[5]
- Abdullah b. Abbas şöyle demiştir: “Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem hayır konusunda insanların en cömerdiydi. Özellikle Ramazan ayında Cebrâîl aleyhisselam ile görüştüğünde bu cömertliğinin sınırı olmazdı; bu görüşme ise Ramazan ayı boyunca her gün gerçekleşirdi. Cebrâîl O’na Kur'an öğretirdi. İşte bundan dolayı Rasûlullâh sallallahu aleyhi ve sellem, hayır ve infakta, eserken engel tanımayan bereketli rüzgârdan daha cömert olurdu.”[6]
- Ebu Hureyre’nin rivayet ettiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Aziz ve Celîl olan Allah, ‘İnsanın oruç dışında her ameli kendisi içindir. Oruç benim içindir, mükâfatını da ben vereceğim!’ buyurmuştur. Oruç kalkandır[7]. Biriniz oruç tuttuğu gün kötü söz söylemesin ve kavga etmesin. Şayet biri kendisine söver ya da çatarsa, ‘Ben oruçluyum!’ desin. Muhammed'in canı elinde olan Allah'a yemin ederim ki oruçlunun ağız kokusu, misk kokusundan Allah katında daha güzeldir. Oruçlunun rahatlayacağı iki sevinç anı vardır. Birisi iftar ettiği zaman, diğeri de orucunun sevabıyla Rabbine kavuştuğu andır.”[8]
- Abdullah bin Amr’ın rivayet ettiğine göre Rasûlullah sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: “Oruç ve Kur’an, kula Kıyamet Günü’nde şefaat edecektir. O gün oruç şöyle der: ‘Ey Rabbim, ben onu gündüzleri yemekten ve şehvetlerden menettim; bundan dolayı beni onun şefaatçisi kıl!’ O gün Kur’an ise şöyle der: ‘Ben onu geceleri uykusuz bıraktım; beni de onun şefaatçisi kıl!’ Böylece her ikisi de kula şefaatçi olur.”[9]
[1] Tirmizî, Savm, 1.
[2] Muslim, Taharet, 16.
[3] Buhârî, Savm, 6.
[4] Buhârî, Savm, 4; Muslim, Sıyam, 166.
[5] Buhârî, Umre 4; Muslim, Hac 221.
[6] Buhârî, Bed’ü’l-Vahy, 5.
[7] Günah ve hatalardan korur, kişiyi muhafaza eder ve Kıyamet Günü ateşe karşı perdedir.
[8] Buhârî, Savm 9; Muslim, Sıyâm 163.
[9] Müsned-i Ahmed, 2/174.
0 Yorum