Müslümanları zayıflatan parazit olmayacağız. Zira Ashâb-ı Kehf, -imanlarını korumak bir problem olduğu halde önemsiz mevzular yüzünden ihtilafa düşselerdi bugün Ashab-ı Kehf olmazlardı!
Yalanın doğruya, rüzgarın buluta karıştığı gibi karıştığı şu çağda, doğru haber çok daha önemli! Hele de yalanın cüreti karşısında hayret edip “Şu 'yalanın' cesaretine bak!” diyor insan!
Bizim için bilginin sınırları varken Allah için bir sınır yoktur. Allah’ın neyi, neden, nasıl yarattığının bilgisini ancak O bizlere bildirirse bilebiliriz; bunun ötesinde sorular sormaksa anlamsızdır.
İmam Şafiî rahmetullahi aleyh zekâsı, gayreti, annesinin heyecanı ve Kureyş'ten olup Resûlullah sallallahu aleyhi ve sellemin nesebinden olma şerefine nail olması ile tanınmış biridir.
Çünkü adamlık standardını korumak için de mücadele etmek gerekir. Kalıcılığı için çalışılmadığı sürece adamlığın kökü kurumaya mecburdur.
Getirisi büyük şeyleri elde etmek güçtür. Bu zorluğu görüp arkasındaki getiriyi göremeyen gençler, ilimden kaçıyor; yola çıkmış olan gençler ise genellikle yolda kalıyorlar.
Ramazan’ın hayatımıza etkisini tespit için gelin “Ramazan Sonrası Testi”ni uygulayalım. Geçemezsek, Ramazan önümüzden geçen bir trenmiş gibi bize uğramadan geçmiş demektir.
Hesap günü, camilerimiz değil, camileştirdiğimiz kalplerimizle Allah’ın rızasını kazanacağız. Kalplerimiz camileşmezse “Bizim mahallede cami vardı” sözü hiç kimseyi kurtaramayacaktır.
Hepimiz bir testin, bir sınavın içindeyiz. Allah Teala bizi sınıyor, izliyor ve ona göre cennet ve cehennemi bize layık görecek.
Önümüze aldığımız, kendimize rehber edindiğimiz, sıkıştıkça başvurduğumuz şey her ne ise biz de oyuz demektir. Çünkü o, bizim esasımızı oluşturur ve biz, esasımızdan başka bir şey değiliz.