Not Alma Teknikleri
Temelde yazı yazmak iki amaçla olur. Bunlardan ilki bilgiyi kaydedip muhafaza etmek için, ikincisi ise bilgiyi bir başkasına aktarmak içindir. ’Not almak’ kavramı, genelde ilk amacı ifade etmek için kullanılır. Yani bilgiyi kaydedip muhafaza etmek için... Sözlüklere baktığımızda ‘not almak’ kavramı için şöyle açıklamalar görüyoruz: “ bir şeyi, başlıca noktalarını özetleyerek yazmak; biri konuşurken onun söylediklerini yazmak.” “Başlıca noktalar” ve “özetlemek” iki önemli anahtar kelimemiz olacak bu yazımızda. Çünkü not alma işlemi, birçok zihnî faaliyetin aynı anda yürütüldüğü bir iştir (dinlemek, yüksek konsantrasyon, anlamak, analiz etmek, seçmek ve yazmak). Bunun yanı sıra, not alma kaynağımızın akan bir konuşma olduğu durumlarda elimizin hızının dilimizin hızına yetişemeyeceği de malumdur. Bu sebeple konuşmaya göre daha çok vakit alır. Bunu rakamlarla ifade etmek gerekirse, konuştuğumuz zaman dakikada 150 kelime konuşabilirken, yazarken bu sayı en fazla 27’lere ulaşabiliyor. Dolayısıyla verimli bir şekilde not almak için, bilgi kaynağından doğru bilgiyi, doğru bir şekilde almak gerekiyor. Biz de bu yazımızda doğru not alma tekniklerini derlemeye çalışacağız.
Konunun Neresindesin?
Henüz not almaya başlamadan önce, bilgi kaynağının karşısında hangi pozisyonda olduğunuzu bilmeniz çok önemli. İfadeyi biraz daha açacak olursak, konuyla alakalı seviyeniz nedir? Bunu belirlemeniz, doğru not alımı için çok önemli. Zira bir kaynaktan herkes kendi seviyesine göre bilgi alır. Mesela;
Talebe iseniz, yani konu hakkında henüz başlangıç seviyelerindeyseniz, aktarılan bilgilerin tamamına ihtiyaç duyacaksınızdır. Dolayısıyla bütün kaynağı esas noktalarıyla, bazı misallerle, öz ve düzenli bir şekilde not almanız gerekecektir.
Konuyla alakalı iyi bir seviyede olduğunuz halde, yetersiz olduğunuz yerler varsa, o yetersiz olduğunuz yerlere odaklanmanız daha doğru olacaktır. Bununla beraber, odaklanacağınız yere kadar konunun nasıl bir akış içinde geldiğini ve konunun ondan sonra nasıl devam etiğini bilmeniz, aldığınız notu ileride rahatça hatırlayıp anlamanız için daha sağlıklı olacaktır. Bunun için bildiğiniz, yani not almayacağınız kısımların en azından ana ve alt başlıklarını yazmanız iyi olur.
Konunun uzmanı veya yeterince bilgi sahibi olduğunuz durumlarda ise, sadece başlıkları not etmeniz yeterli olacaktır. Çünkü zaten çok iyi bildiğiniz şeyleri tekrar tekrar yazmanın bir mantığı yok. Bununla beraber, konunun ana ve alt başlılarını yazmanız iyi olacaktır. Çünkü konuya hâkim olduğunuz halde duyduğunuz farklı bir bakış açısı, düzeltmeniz gereken bir hata veya hakkında bir şeyler söylemek istediğiniz bir nokta olursa bunu yazdığınız başlıkların altına yazmanız, aldığınız notun neyle alakalı olduğunu bilmeniz ve hatırlamanız açısından çok daha kolaylaştırıcı olacaktır.
Kaynağın Tarzını Belirle
Not alacağınız kaynağın konuşmacısının/yazarının tarzını bilmeniz, not almanızda önemli bir kolaylaştırıcı etkendir. Çünkü sizin kendi not alma tarzınız, onun da bir anlatma tarzı vardır. Kimisi konuyu çok dağınık anlatır ve sizin, konunun ana/esas çizgilerini, bu karmaşanın içinde bulmanız ve bir düzene oturtmanız gerekir. Kimisi vardır ki sık sık konu dışına çıkar, alakasız şeylerden bahseder. Bu noktada iyi bir ayıklama yapmanız gerekir. Tarzları birbirinden farklı bunca anlatıcı karşısında siz defterinize sadece sizi ilgilendiren şeyleri, kendi tarzınızla not alacaksınız. Bu sebeple not alırken, bir kaynaktan bir kaynağa geçtiğimizde aynı zamanda bir tarzdan başka bir tarza geçiş olacağı için bu durum bir farkındalık istiyor.
Hatıra Önemli
Notlarınıza başlamadan önce sayfanın üst taraflarında bir yerlere, notu aldığınız tarihi, saati, yeri; anlatımın konusunu; kitapsa kitabın ismini; konuşmacının/yazarın ismini, unvanını vs. yazmanız, ileri tarihlerde notlarınıza döndüğünüz zaman, beyninizin bazı kategorilendirme ve değerlendirme işlerini daha kolay yapmasını sağlayacaktır. Ayrıca yıllar içinde fikirlerinizdeki, düşünme tarzınızdaki, bilgi seviyenizdeki, ilgi alanınızdaki değişiklikleri daha net görebileceksiniz. Bununla beraber, hiçbir işlevi olmasa dahi, eski günleri hatırlatması itibariyle, gözünüzde oluşturduğu parlaklık ve yaşattığı hisler bile yetebilir tek başına.
Hızlı Alınan Notları Sonradan Mutlaka Düzenle
Notlarımız, yazıldıktan sonra atılmak için değil, ilerde okunup konuyu hatırlamak içindir. Bu sebepten ötürü notlarınız düzenli olsun. İç içe geçmiş, savaş alanına dönmüş bir notun kâğıdına kimse bakmak istemez. Siz de bakmak istemeyeceksinizdir. Velev ki kendi notunuz olsun. Beyniniz o karmaşaya baktığı zaman, anlayacak ki önünde anlamak için büyük gayret sarf etmesi gereken bir şeyler var. Kendi tabiatı gereği de bu çabalamadan kaçmak isteyecektir. Bu sebeple de notlardan istifade etme aşaması bir kat daha zorlaşmış olacak.
Derdin Nedir?
“Derdin nedir?” Yani bu konuyla niçin alakalısın? Neden not alıyorsun? Nereye varmak istiyorsun? Bunu iyi belirlemek gerekiyor. Not alma amacımızı ne kadar iyi bilirsek, not alma şeklimiz ve not almak için yöneldiğimiz kısımlar o denli doğru ve isabetli şekillenecektir. Zira bir yolda, ancak hedefini bilen insanlar doğru bir şekilde yürüyebilir. Hedefin belli olmadığı yürüyüşlerde rota her an başka yerlere kayabilir. Amaçların iyi belirlendiği bir öğrenme ortamında bilgi alışverişi en iyi halini almak üzeredir. Yeter ki amaçlarımız gerçekçi, biz de samimi olalım.
Araç-Gereçlerinizi Yanınızda Tutun
Not almak zamanla yarışmak gibidir. Çünkü dinlemekten yazmaya kadarki o zihnî (zihinsel) sürecin ardından siz elde ettiğiniz öz bilgiyi yazarken (kaynak yazılı bir metin vb. değilse) konunun anlatımı devam ediyor olacaktır. Dolayısıyla zamanın, not alma işleminde ne kadar önemli olduğunu görmüş oluyoruz. Bu sebepten ötürü not almak için ihtiyaç duyacağımız bütün araçların;
- Elimizin altında, kolay ulaşacağımız bir yerde durması gerekiyor
- Bizi yarı yolda koymayacak kadar işlevli olması gerekiyor (iyi defter, iyi kalem vs.)
- Mümkünse yedekleriyle beraber yanımızda bulunması, not alışımızın bir sekteye uğramaması için çok önemli
Fakat unutmayın! Bunlar olmazsa olmazlardan değil. Olmazsa olmazlar: sizin konsantrasyonunuz, esas noktaları yakalayabiliyor ve bunları bir şekilde kaydediyor olmanızdır.
Doğru Not İçin Doğru Yere Oturun
Daha verimli not almanız için, not almaya en müsait yerde oturmanız gerekiyor. Oturduğunuz yerdeki bir sıkışıklık, sallanan bir masa veya sandalye, konuşmacıyı iyi göremediğiniz veya duyamadığınız bir yerde oturmanız sağlıklı not almanızı zorlaştıracaktır. Bu yüzden nerede not aldığınıza dikkat etmeniz sizin faydanıza olacaktır. Başka bir ifadeyle, ortalık yerde not almayın; belli, düzgün, bu iş için ayrılmış bir yerde not alın.
Konsantrasyon Şart!
Verimli not almanın olmazsa olmazlarından biri de konuya yeterince odaklanmanızdır. Her işittiğiniz seste, her gördüğünüz görüntüde kısacası aldığınız her uyaranla beraber zihin dünyanızda farklı âlemlere uçmanız verimi çok düşürecektir. Zihninizi ikide bir dağdan çayırdan topladığınız bir dinleme ile ne kadar iyi notlar alabilirsiniz ki! Dağınık zihinle tutulan notlar, eksik ve gedik olmanın yanı sıra dağınık da olur. Bu da ileride notlara baktığımız zaman konuyu iyi anlamamaya ve karmaşıklığa düşmeye sebep olur.
Öğrenmeden Önce Öğren!
Konsantrasyon demişken, konsantrasyonu arttıran önemli etkenlerden biri de konuyu daha önceden hızlı bir taramayla araştırıp bir ön bilgilenme yapmaktır. Bu, konuya olan merakınızı kamçılayacaktır. Devamında konuyu daha iyi anlayacak, daha iyi anladığınız için de dinlediklerinizi daha hızlı analiz edecek, daha hızlı özetleyecek ve daha hızlı not edeceksiniz. Bu manada konuşma ve yazılı metinlerde, konuya girmeden önce yapılan girizgâhlar, ön çalışma yapamadığımız konular için önem arz ediyor. Çünkü girizgâhlar mini bir ön-bilgilendirme mesabesindedir. Tekrarlıyorum: bu, konsantrasyon ve hız için önemli bir yöntemdir. Not alma işleminin bir nevi zamanla yarışmak demek olduğunu yukarıda da söylemiştik.
Konular Arasındaki Geçişlere Dikkat!
Gerek yazılı kaynaklarda olsun gerekse sözlü kaynaklarda olsun, bir konudan başka bir konuya geçişler her zaman aşamalar halinde, bir aşama önceki aşamaya bina edilerek ve sözün ritmi değişmeden yapılır. Bununla, okuyucuyu/dinleyiciyi rahatsız etmemek ve konular arasındaki bağlantı ve alakanın kolay anlaşılması sağlanır. Ne var ki bu aşamalı geçişler sırasında pek çok dinleyici/okuyucu konsantrasyon eksikliğinden ötürü geçişin farkına varamaz, hâlâ aynı alt başlık hakkında konuşulduğunu zanneder ve konunun ana hatlarını kaçırır. Fakat iyi bir not alma işlemi için konunun ana hatlarını ve geçişlerdeki konu değişimini iyi görmek gerekiyor. Bunun için de “bol antrenman, bol not” diyoruz.
Vurguları Gözden Kaçırma!
Bir söz vardır ya hani: “İlim bir nokta idi, cahiller onu çoğalttı.” diye. Yazının genel akışı gereği bu sözün detayına pek inemiyorum. Fakat bu, içinde birçok manaları beraber barındıran veciz sözün işaret ettiği hususlardan birinde de olduğu gibi, bazen, konuyu anlatan kişi; biz dinleyiciler, okuyucular, talebeler mevzuyu daha iyi anlasın, diye konuyu örneklendirmelerle ve açıklamalarla daha anlaşılır kılmaya çalışır. Hâl böyle olunca meselenin özünün etrafında sözler çoğalır ve birçok kişi bu çokluğun içinde asıl yakalaması gereken o özü ıskalayıp kaçırabilir. Hâlbuki meselenin aslı, onca sözün içinde çok küçük bir yer kaplıyordur. Yapmamız gereken şey, o noktayı doğru tespit edip yakalamaktır. Bunun için, not alan kişinin, genelde bölümlerin/paragrafların başında ve sonunda olan vurgulara çok dikkat etmesi gerekir. Böylece konunun esas/asıl noktalarını yakalamış ve daha verimli not almaya imkân bulmuş olacaktır. Konunun esas/asıl noktalarını yakalayıp not etmek ise not etme sürecinin en önemli kısmıdır.
Tarzını Keşfet
Herkesin bir öğrenme tarzı vardır. Bu cümleye dikkat! Bu cümle, talim ve terbiye dediğimiz, eğitim ve öğretimdeki en büyük esaslardan biridir. Fakat pek azı hariç, insanların eğitim öğretim tarzı bu esasla neredeyse taban tabana zıttır. Bu esas, kendi başına bir yazı, bir konferans hatta belki bir sempozyum konusu olduğu için detaylara umulur ki başka bir çalışmada gireriz. Fakat şu kadarını söylemiş olalım ki: öğrenmede olduğu gibi not almada da kişinin, en iyi öğrenebildiği tarzı yakalayıp o tarz üzerinden yürümesi ve onu geliştirmesi kendi öğrenim hayatı için büyük önem arz ediyor. Bu da malumunuzdur ki daha fazla not alma, daha fazla pratikle olur. O zaman ne diyoruz? “Not almaya devam!”
Antrenman Zamanı!
Bunca taktikler, teknikler ve tarzlar gibi teorik malumattan sonra bir de bunların pratiğe dökülmesi gerekiyor. Aksi takdirde, yaptığımız işin angaryadan farkı kalmaz. Gelin isterseniz, bir grupla beraber yapmak üzere bir alıştırma öğrenelim. Şöyle ki:
Etkili not alma gayesinde olan birkaç arkadaşınızla beraber bir grup kurun. Ardından kendinize, not tutacağınız bir kaynak belirleyin. Bu kaynak konferans, ders vb. tarzında sözlü de olabilir, kitap, makale vb. tarzında yazılı da olabilir. Yeter ki kaynağımız, daha sonra da ulaşacağımız şekilde kayıt altında olsun. Çünkü birazdan da göreceğimiz gibi bu, bize değerlendirme aşamasında lazım olacak.
Kayıt altına alınmış ortak kaynak belirlendikten sonra, gruptaki her şahıs, alabileceği en etkili ve en etkin düzeyde notunu alsın. Herkes notunu aldıktan sonra notlarınızı evvela kendi aranızda, birbirinizin notlarıyla kıyaslayın.
-
- Notların miktarı ne kadar benzer? Kiminki az, kiminki çok?
- Kimin notları daha fazla nitelikli, kiminki daha az nitelikli?
- Notlardaki bilgiler arasında önem puanlaması yapın.
- Kim nereyi kaçırmış, kim nereyi es geçmiş belirleyin.
- Bunun sebepleri üzerinde ve hangi notların daha başarılı olduğu hakkında konuşun.
Aranızdaki değerlendirmeyi bitirdikten sonra kaydı, yani kaynağı tekrar dinleyin/okuyun. Kaynaktaki bilgiler ve esaslar ile kendi notlarınız arasındaki uyum ve farkı görün.
- Temel olanları, esasları mı not aldınız? Yoksa onlarla beraber ayrıntılarda boğulurcasına her şeyi mi yazdınız. Ya da esasları, ‘asıl’ olanları gözden kaçırıp ‘füru’ olanları, yani ayrıntı ve slogandan ibaret olan tali şeyleri mi yazdınız? Bunu görün!
- Sözleri birebir mi yazdınız, yoksa kendi cümlelerinize çevirip daha rahat anlayacağınız şekilde mi yazdınız. Bu ikisinin (birebir yazma ile kendi cümlelerinizle yazmanın) öğrenmenizde ve not alırken harcadığınız zamanda oluşturduğu etkilerin farkını görün.
Önemsiz Gibi Görünen Detayları Es Geçme
Not aldığımız sırada bazen, hafızada kalması zor şeylerle karşılaşırız. Şifreler, rakamlar, özel isimler, istatistikler, tarihler… vs. Kimisini yazıp kayıt altına alırız, kimisini de önemsiz görüp es geçeriz. Bu tür durumlarda, işimize yaramayacağını düşünsek de bu neviden olan bilgileri, gücümüz yettiğince kaydedip icabında daha sonra ayıklamasını yapmamız daha sağlıklı olacaktır. Çünkü sayılar ve özel isimler, her zaman lazım olabilir.
Yine karşılaşabileceğimiz durumlardan biri de anlamadığımız yerlerdir. Bu nokta da çoğu zaman “olduğu kadar canım” deyip geçtiğimiz durumlardandır. Böylesi bir durumda da, daha sonra dönmek ve doldurmak üzere mümkünse bir iki hatırlatıcı kelime yazarak, mümkün değilse de tahminen yetecek kadar bir boşluğu kâğıtta bırakarak not almamız, verimli ve etkili not alma hususunda önem arz ediyor. Çünkü orası boş kaldığı müddetçe, not binamızın tuğlalarından biri veya birkaçının eksik olduğunun farkında olup alıcılarımızı o bilgiye doğru açık bırakacağızdır. Zamanı gelince de o boşluğu doldurmaya imkân olacaktır.
Kopyala-Yapıştır?
Not alma işleminde yapılan en meşhur hatalardan biri de, hepinizin bildiği gibi her şeyi yazma çılgınlığıdır. Her şeyi yazdıktan sonra not almanın bir mantığı kalmaz! Çünkü o zaman bu, kaynağı kopyalayıp yapıştırmaktan başka bir şey olmayacaktır. Kaynağın kopyasını almaktansa, ihtiyaç duyduğunuz zaman kaynağı açıp yeniden dinleyip okuyun daha iyi. Aynı sonuca gelecektir çünkü. “Not almak” yazımızın başında da belirttiğimiz gibi “başlıca noktalar” dediğimiz esasları, özlü bir şekilde kayda geçmek demektir. Bunun dışındakiler “copy-past (kopyala-yapıştır)” gibi farklı isimlerle anılır ancak. Bu durum bir bilgisizlikten kaynaklanıyor olabileceği gibi, obsesyon diyebileceğimiz bir takıntıdan kaynaklanıyor da olabilir. Böylesi obsesif kişiler, hiçbir şeyi kaçırmadan, her bir şeyi yazmak isterler. Başlıklar, esaslar, örnekler, ayrıntılar… Hatta neredeyse öksürmeleri bile not alacaklar. Durum bir hastalık halini almamışsa, bu problem, düzenli egzersizlerle aşılabilir. Hastalık durumunu almışsa da bir psikiyatriste veya psikoloğa görünmekte fayda vardır.
Görsel Çağrışımlar Kullan
İyi not almanın altın kurallarından biri de, anlatılanı grafik ve şekillere dökebilmektir. Tabii ki not alma sırasında kendinizi tamamen grafik ve şekillere vermeniz de anlatılanların önemli bir kısmını kaçırmanıza sebep olabilir. Dolayısıyla zamanlamanızı ve çizim şeklinizi iyi ayarlamanız gerekiyor. Bu yöntemi ne zaman ve ne şekilde kullanacağınızı, grafikler ve şekiller konusunda uzmanlaştıkça daha sağlıklı bir şekilde kararlaştıracaksınız. Bunun için de bol alıştırma yapmanız gerekiyor.
Burada şunu da belirtmek istiyorum: Son zamanlarda çok sık duyduğumuz “zihin haritaları” yöntemini, not alma esnasında değil de notlarımızı alıp esas olan yerleri, anahtar kelimeleri ve önemli kısımları belirledikten sonra, ders çalışmak için kullanmamız daha verimli olur. Çünkü zihin haritaları, bir not alma yöntemi olarak her zaman etkili olmayabilir. Zira not alma, esas olanın özünü ortaya koyma çalışması iken; zihin haritaları, zaten ortaya özü konmuş esasların, hatırlatıcı birkaç kelimeyle hafızaya kaydetme çalışmasıdır. Yani kısaca şöyle diyeyim: önce not al, sonra zihin haritası oluştur.
Belki 20 Yıl Sonra
Notlarımızdan istediğimiz verimi almanın bir diğer önemli kuralı da notlarımızı, ileride tekrar okuyacağımızı göz önünde bulundurarak almamızdır. Mesela;
Notlarımız kısa sürede okunacak kadar özlü olmalıdır ki, notlarımızı tekrar etmek, kaynağı yeniden dinlemek/okumak kadar çok vakit almasın. Tekrarı kolay olsun. Bu manada notlarımız, kaynağımızın en çok onda dördü kadar olmalı. Fazlası sağlıklı olmayabilir.
Notlarımız, uzun vadede okuduğumuz zaman bile konuyu anlayabileceğimiz, derinine kolayca inebileceğimiz, üzerinde değişiklik yapabileceğimiz bir fonksiyonellikte ve sarihlikte olmalı. Kendi aralarındaki bağlantıların iyi kurulmadığı notlar, kısa vadede, hatıralarımızın canlılığından ötürü kolay hatırlanabilir fakat uzun vadede, hatıralarımız zayıfladığı için notlar arasındaki ilişki ve bağ hatırlanmayıp tuttuğumuz not gözümüzde anlamsızlaşır. “Bunu neden yazdım?” “Burada ne demek istedim?” “Ne anlatıyor burada?” gibi tepkilerle notumuzu çöpe atmak zorunda kalabiliriz kısacası.
Sınıflandırmaya Dikkat Et
Bir evin kapısının, penceresinin, duvarının vs. yerli yerinde olması ne kadar önemliyse, not alırken maddeler şeklinde not almamız ve bu madde düzenini doğru bir şekilde yönetmemiz de o denli önemlidir. Nasıl ki bir evde ana kapılar, ara kapılar oluyorsa; salon, yatak odası vs. oluyorsa ve bunlar işlev ve önem bakımından birbirinden ayrılıyorsa, yazıda da bu şekilde maddelerin belli bir işlev ve önem sıralaması içinde var olması gerekir. Buna binaen, iyi bir not için maddeleri iyi kullanmanız gerekiyor. Üst madde, alt madde kavramlarının ayrımını zihninizden rahatlıkla yapabiliyor olmalısınız ki not aldığınız sırada bu bir refleks hızında kullanımınızda olsun.
Kadim Bir Dost
Not almada kullanılabilecek, ismi konmuş birçok yöntem vardır. Biz bu yazımızda, belirli bir teknikten veya taktikten bahsetmek yerine, hepsinde kullanabileceğimiz, genel çizgilerden bahsetmeye çalıştık. Tabii siz bunca ince noktadan sonra en iyi notu almaya çalışırken, aldığınız notların kaliteli, uzun yıllar dayanabilecek sağlam bir deftere alınması, yıllar geçtikçe onlardan faydalanmaya devam edebilmenize imkân sunmasının yanı sıra sizin için manevi bir önem de kazanacaktır. Tıpkı, bir kuytu köşede karşılaşılmış, eskimeyen kadim bir dost gibi olacaklardır. Çünkü o zaman notlarınız, sizin, geçmişten geleceğe kendinize dair bıraktığınız en belirgin izlerden olacaktır.
0 Yorum