İslam dini kolay bir dindir, uygulanması insanlar açısından zor olmayan bir dindir. Fakat insan kendisini dünyaya kaptırmışsa İslam’ın uygulanması kendisine zor gelir.
Rasulullah'a (sallallahu aleyhi ve sellem) gelen ilk emirlerinden bir tanesi gece uykusunu bölerek ibadet etmesine ilişkindi. Öyleyse bizim de Müslüman olduktan sonra ilk imtihanımız uyku imtihanıdır.
Dokuyor muyuz? Evet, halı dokumuyoruz ama okuyarak zihin yapımızı dokuyoruz. Müslümanlar olarak okumanın bizim için olan değerini fark etmemiz gerekir.
Okul, iş, sosyal medya, takipçi sayısı... İşte “Ya eyyühel müzzemmil!” ayeti burada bize hitap ediyor: “Sosyal medya örtünü, iş örtünü, diploma örtünü at ve ayağa kalk.”
Allah’ın huzurunda tek tek hesap vereceğiz ve bu hesabımızda gizli laikliğin içimizden, ailemizden, imanımızdan vuran hesabı da muhakkak olacaktır.
Mescid-i Aksâ’dan önce kendimize bakalım: O bize Mescid-i Aksâ’yı gösterecektir. Nefsi işgal altında olanı özgür Kudüs hürleştiremez. Şehvetlerinin esiri olan, Mescid-i Aksâ hür olsa da köledir.
Kardeşlik, Allah’ın Müslümanlara en büyük nimetidir ama kardeşlik hukukunu yürütebilmek insanoğlunun ilk yaratılan insandan beri en büyük imtihanıdır.
Allah insanın bünyesini dağdan daha da dayanıklı yaratmıştır. Bu sebepledir ki dağlara inseydi o dağları parçalayacak olan Kur’an-ı Kerim Rasulullah'a salallahu aleyhi ve sellem indi ve O da bunu taşıyabildi.
İbadet Allah için yapılan kulluktur. Namaz ile sınırlı değildir, ibadet Allah’ın bizde onun rızası için yaptığımızı görmek istediği her şeyin adıdır.
Sözlükte “hayırlı olanı isteme” anlamına gelen istihare, terim olarak “bir iş veya davranışta Allah katında hayırlı olanı kılınan nafile bir namaz ve dua ile talep etme” manasında kullanılır.