‘İmam Ahmed’ demek; Resûlullah aleyhisselamın mirasını toplayan adam, mü’minler ile Resûlullah aleyhisselam arasında köprü olmak için feda olmuş bir hayat demektir.
ElifElif
Resûlullah aleyhisselamın halka birebir ders vermesi ve Medine halkının da öğrendiği her şeyi titizlikle uygulaması Fıkıh Usûlü’ne ‘amel-i ehl-i Medine’ kavramının girmesine zemin hazırlamıştır.
İlmihâl kitabı; gerekirse her satırın altını çizerek, notlar tutarak, anlaşılmayan kısımlar işaretlenerek, akla takılan soruları oluşturulan bir soru defterine not ederek okunmalıdır.
Çünkü ilmihâl, hayat kitabı Kur’an’ımızı bile nasıl okumamız gerektiğini öğretir bize.
Bir arı misali her çiçekten faydalanmak, sürekli yeni ve bir öncekinden daha güzel bir şeyler yapmak istiyoruz fakat başarılı olamıyoruz.
Merhamet duygusuna sahip birey, bilerek kötülük yapamaz. Şefkatli ve merhametli kişilerin iyi aile bireyleri olmaları daha kolaydır.
Bunaldığımızda, kalbimiz ve ruhumuz yorulup bir kapı aradığında ilk çalacağımız kapı, Rabbimizin kapısı olmalıdır.
İstişareye uygun hareket ettikten sonra artık bu karardan dönülmez. Yapılacak tek şey Allah’a güvenmektir. Mutlak zafer, başarı kuşkusuz O’nun yardımıyladır.
Mutlu sonu olsun diye uğraşır insan, uğraşmalıdır. Mutlu son için değer, zor da olsa saygı göstermek. Cennette biten bir son. O son için değer işte. O sona derler “Mutlu son!” diye.
İstişare dinimizden bir konudur; namaz gibi, oruç gibi... Bizden öncekiler namaz gibi istişareyi de anlamış ve uygulamışlardır.